Ken Grimwood etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ken Grimwood etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2014 Çarşamba

Zaman Çarkı

0 yorum

Bir insan ölümsüz olsa? İşte bu soruyla başlıyor kitap. Elise, yaşlanmayan bir kişi. XIV. Louis döneminde doğan bir kişi. Kendisindeki farklılığı kocası öldükten ve yardımcıları yaşlanırken kendisi yaşlanmayınca fark ediyor. Olay örgüsü, Ken Grimwood tarzı şekillenmeye başlıyor.

Ken Grimwood'un Kayboluş kitabınından sonra okuduğum ikinci kitabı. Okuduğum iki kitapta da Ken Grimwood zaman konusu üzerine eğiliyor. Bu, onun için bir korku öğesi olabileceği gibi zaman paradokslarının veya anomalilerinin zihin oyunu da olabilir. Hangisi olursa olsun, ölüm ve zaman konusunu iç içe işliyor. Zaman Çarkı'nda Elise zihninin buna nasıl dayandığına dair küçük ipuçları bulunsa da tahliller mevcut değil. Bu da benim için bir eksiklik oldu. 300 yıl yaşayan bir insan zihni nasıl olur? Anılarının mevcudiyeti karşısında zihni konusunda ipuçları var ama yeterli değil. Bir insan istediği her şeyi yapacak kadar uzun yaşasa, insan ölmek ister mi, sorusu için de ufak cevaplar var. Bunun yanı sıra böyle bir gerçeklik dünya tarafından öğrenilse ne olurdu konusu üzerine konu tartışılmış.

Elise kendisinde ne olduğunu anlamaya çalışırken, insanlardan kaçarken zaman da geçmiş, teknoloji ilerlemiştir. Yaşlanma üzerine çalışan Dr. Goldman'a danışır ve onların deneylerine dahil olur. Böylece Goldman, gerçeği keşfedecektir.

Zamanla ve mekanla dolu bir Ken Grimwood romanı. Aksiyon içinde, Elise bizlere tarihten kesitler de sunuyor.

Dr. Goldman'ın arkadaşı olan bir psikolog'un Dr. Goldman'ın "ya ölümsüzlüğü bulduğumu söylediğim bir kitap yazarsam ne olur" sorusuna verdiği cevap da ayrıca ilginçtir.

Bendeki kitap, Ender Nail çevirisiyle Koridor Yayıncılık'tan 2012 tarihli baskısıdır.

Kitap:
Koridor Yayıncılık
İdefix.com
Kitapyurdu.com


13 Şubat 2014 Perşembe

Kayboluş

0 yorum

Ken Grimwood ile tanıştığım kitap. Çok ilginç bir bilimkurgu eseri.

Elizabeth Austin, 1963 yılında epilepsi ile tanışan, buluğ çağına yeni girmiş bir genç kızdır. Üniversite hayatına kadar epilepsi ile mücadele ederek, sosyal yaşamdan soyutlanmış bir yaşam sürmüştür. Üniversitede David Auistin ile tanışıp evlenmiştir. Evlilikleri kör topal ilerlerken Elizabeth epilepsi ile mücadele için yeni ve deneysel bir tedavi yönteminden haberdar olur. Dr. Garrick ile tanışıp bu deneysel tedaviyi kabul eder. Beynine yerleştirilecek bir çip ile, Elizabeth sara aurasını hissettiğinde bu çipi uyaracak ve böylece sarası başlamadan engellenecektir. Bunun yanı sıra Dr. Garrick Elizabeth'e birden fazla çip takarak, beyninin haritasını çıkartmak ister. Beynin sessiz bölgelerini de uyaracak olan bir dizi çip ile deneyler başlar. 12 numaralı çip, Elizabeth'in hayatını değiştirecektir.

12 numaraları çipin uyarılmasıyla Elizabeth gözlerini Viktoryen İngiltere'de açar! Ancak bunu analaması için, 12 no'lu çipin çok defa çalıştırılması gerekmektedir. Doktorları Elizabeth'in gördüklerini sanrı olarak görürler. Ancak bu sanrıların zararsız bir zevk merkezinde tanımlayamadıkları biçimde olduğunu kabul ederler ve Elizabeth'in çiplerini çalıştıran kumandaya 12 numaralı çipi de çalıştıran bir düğme eklerler.

Elizabeth taburcu olduktan sonra, bu düğmeyle diğer gerçekleği takibe başlar. Bir başkasının -Jenny Curran- zihnindedir, içindedir. Ancak onun bedenini kontrol edemez. Onun hissettiği her şeyi hissederek, Jenny'nin zihnine misafirdir. Jenny'nin kötücül planlarını öğrendikten sonra Jenny'nin bedenini kontrol etmek ister ve bizi çok ilginç bir sona sürekler!

Kitabı okurken ister istemez, acaba zihnimde bana misafir(!) bir başka benlik var mı diye sorgulamak rahatsız ediciydi. Benliğimin içinde benden bağımsız bir benlik kabul edilebilir bir durum değil. Ancak diğer yönden acaba başka bir zihne misafir olabilir miyim düşüncesi de bir o kadar ilginç!

Ken Grimwood kitabını 1976 yılında yayımlamış olmakla birlikte Elizabeth'in hikayesine 1963 yılından başlamıştır. İşin bilim kurgusundan ziyade felsefi kısmıyla ilgilenmek daha güzel.

Elizabeth'in deneyleri kabul etmesi de ayrıca ilginçtir. Beyninde, işlevi bilinmeyen bölgelere yerleştirilmiş yongalarla uyarılacak ve ortaya ne gibi etkilerin çıkacağı meçhul. Ancak buna rağmen hırsla deneyleri kabul ediyor...
Herkesin beyninde farklı bir farkındalık ve algı olduğunu anladım; insanların duyguları benimkilere benzer ancak yine de farklılar. (sayfa 160)
Bendeki kitap; Elif Özkaya ile Seçil Ersek'in ortak çevirisidir. Koridor Yayıncılık, kitabın ilk baskısını 2010 yılında yapmış.
Kitap:
Koridor Yayıncılık
İdefix.com
Kitapyurdu.com




 
Copyright © Kitaplık
S.Y.