31 Mayıs 2011 Salı

Sinekli Bakkal

0 yorum
Çocukluk yıllarımda adını duyduğum, gerçekten sinekleri olan bir bakkalın etrafında ilerleyen bir roman zannediyordum. Öyle olmadığını öğrendim tabi.Ancak insan çocukluğundaki anılarını kolay kolay unutamıyor.

Sinekli Bakkal mahallesine yavaş yavaş adım atıyoruz.Sinekli Bakkal bir Osmanlı mahallesi ve çok renkli bir mahalle. İmam'ın ailesiyle Sinekli Bakkal'ı adımlamaya başlıyoruz. Sonra Sinekli Bakkal Bakkaliyesi'yle tanışıyoruz. Halide Edip mahalleyi genel olarak bu iki aile üzerinden anlatıyor. Tevfik'le imamın kızı Emine'nin evlenmesiyle işler dallı budaklı olmaya başlıyor. Rabia doğuyor ve Tevfik'le Emine ayrılıyor. Olaylar gelişiyor.

Halide Edip eserinde Osmanlı kişilerini bizlere anlatıyor. Cemiyetinden bakkaliyesine kadar, müslümanında gayrimüslimine kadar...Aksakallı deden yobaz imama kadar herkes var. Kitap sıkmıyor. Dili de gayet rahat bir dil. Tabi artık kullanmadığımız, kullanmayı akıl edemediğimiz bazı bağlaçları, kelimeleri görmemek de olmaz. Kitapta bazı sahnelerde felsefi düşünce tartışmaları da var. Meşrutiyetçilere de değinilmiş. Meşrutiyetçiler olur da onlara karşı olanlar olmaz olur mu? Dediğim gibi, Sinekli Bakkal çok renkli bir mahalle. Osmanlı'da sokak yaşama bakış için bu eser birebir!

Roman iç içe geçmiş, mahallenin güldüren adamı Tevfik'in talihi ya da talihsizliği sonucu başına gelen olaylarla da beslenmiş. Bu olayların mahalledeki yankıları da ayrıca güzel.

Eserin sinemaya ve tv dizilerine uyarlanışı malumunuzdur.
Bendeki kitap Can Yayınları'nın 2007 baskısı. Selim İleri'nin sonsözü de kitaba dahil.

Selim İleri sonsözünde eser için şunları belirtmiştir ki arka kapağa da bu yansıtılmıştır:
Defalarca basılmış, kuşaklardan kuşaklara ulaşabilmiş Sinekli Bakkal, II. Abdulhamit dönemini bir geçmiş zaman dekoru önünde yansıtarak, eskiden yeniye devralınması gereken kültür, sanat ve töre değerleri üzerinde durur. Bir anlamda, yazar ve eseri, tarihi sürelilik arayışı içindedirler.
 Bu cümleler hoşuma gitmişti. İçinde olanlar için güzel bir tespittir bu.

Kitap:
Can Yayınları Çevrimiçi Alışveriş
KitapYurdu.Com

29 Mayıs 2011 Pazar

Üç Yanlış Üç Ceset

0 yorum
Agatha Christie'nin kaleminden çıkan bir eser!

Hercule Poirot; parçalanmış bir sırt çantası, asitborik, karbonat, bir pırlanta yüzük, elektrik ampulleri, yeşil mürekkep, bir ayakkabı teki, iki mektup, bir pasaport ipuçlarına sahip. İç içe geçmiş bir olayı aydınlatmak zorundadır. İç içe geçen bu olayları Poirot'un gözünden izleyerek, adım adım ilerleyen hikaye, içine çektikçe çekiyor.

Bir solukta okumuştum. Olasılıkları değerlendirip çoğu sonuca ulaşabilmiştim. Ancak bunları birbirine bağlama konusunda zayıf kaldığımı itiraf etmeliyim. İşte bu noktada kitabın bir güzelliği daha ortaya çıkıyor. Çoğu şeyi sonlara doğru tahmin etsek de birbirine bağlamak Hercule'e kalıyor.

Kitabın orijinal adı Hickory Dickory Dock. Bir öğrenci yurdunda başalayan olaylar bizi, başladığımız noktaya geri getiriyor.

Agatha Christie klasiği...Birbirinden ayrı üç hayatın yurtta karşılaşması...

Eser, Altın Kitaplar'dan, Gönül Suveren çevirisiyle bize ulaşıyor.

Kitap:
Altın Kitaplar Çevrimiçi Alışveriş
KitapYurdu.Com
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.