16 Şubat 2012 Perşembe

Şah & Sultan

0 yorum
Kitapçı : Berkay Hür AKBABA

Şah ve Sultan İskender Pala'nın tarihi romanlarından bir diğeri... Anadolu üzerindeki değişik etnik kültürlerin oluşum süreçlerine Üniversitedeki eğitimci dostlarınının da katkılarıyla değinmeye devam ediyor...

Eserimizde Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim'in tahta çıkış süreçleri ve Anadolu halklarının seçim yapma durumunda kalması yıllarca ülkemizi bölen, ayıran, ötekileştiren sürecin ilk yıllarında kardeşi kardeşe nasıl düşman ettiğinden başlayarak anlatılıyor... Alevi-Şii kültüründen ve Türk Müslüman adetlerinden sıkça bahsedilen eser alışılageldiği üzere bölümlerden (BAB) oluşmakta...

Olayların ilerlemesi ile aşk konusu ile kitaba sürükleyicilik katmaya çalışıyor yazar ama yukarıda bahsettiğimiz tartışmalara derinlemesine inceleme yapma imkanı bulamıyor bu yüzden... Bir yandan da anlatıcıya başvurmasının etkisinden bahsetmek mümkün.. Üstelik belki de anlatıcı yüzünden olacak Şah'ın sarayında her şeyden haberdar oluyorken Sultan'ın sarayına girmek pek mümkün olmuyor..

Diğer eserleri Katre-i Matem ve Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk'a yaklaşamayan bir eser olduğunu belirtmekte fayda var... Konu yıllarca insanların birbirini öldürdüğü bir temele dayandığından tepki çekmemek adına yazarın bunlardan kaçınması normal görülebilir ancak böle bir yazıyı kaleme almaya niyetlenmiş bir yazarın kaçamak yapma lüksü olduğuna şahsım adına inanmadığımı son olarak belirtmem gerekir.

Kitap Kapı Yayınları'ndan Ekim 2010 tarihli ilk baskısı.

Kapı Yayınları
KitapYurdu.Com

15 Şubat 2012 Çarşamba

Sofie'nin Dünyası

4 yorum
15. doğumgününe günler kala Sofie Amundsen postakutusunda Kimsin sen? yazılı bir not bulur ve olaylar gelişir. Not Alberto Knox adında bir kişiden gelmektedir. Sofie'nin felsefe öğretmeni, filozofu... Felsefe tarihinde bir gezintiye başlarlar.Bu gezinti sırasında Hilde Moller Knag'ın doğumgünü kartlarını postakutusunda ve başka yerlerde bulmaya başlar. Hilde'nin babası Binbaşı Albert Knag'tandır kartlar. Sofie ve Alberto varlıkları üzerine bir araştırmaya da girişmişlerdir. Sofie ve Alberto aslında Albert'in kızı Hilde için yazdığı bir doğumgünü kitabında olduklarını keşfederler ve Alberto kitaptan kaçmak için bir plan yapmaya başlar ve plan Sofie'nin doğumgünü partisinde sonuçlarını verecektir.

Uzun zaman sonra tekrar okudum kitabı. Tekrar okumalarda düşüncelerin gelişimi, aynı kitapta farklı bakış açıları yakalamanın eğlencesi daha bir başka. Olaylar benim doğum yılımda, 1990'da geçiyor. İlk basım 1991...

Benimle akran. O yüzden daha da bi' başka yeri. Çizgisel felsefe ancak bu kadar güzel kurgulanabilirdi. Çağımız artık bilimkurgu çağı, belki bilimkurgu öğeleriyle bi' başka yazar tekrar ele alır bunu ancak bu kadar olacağını yine sanmıyorum.

Öykünün temelinde ve insanlığın da temelindeki "ben neyim?" sorusu yatıyor. Sofie ve Alberto kendilerinin birer öykü karakteri olduklarını buldular. Biten her öykü gibi onlar da sonsuzluktalar; arkadaşlarıyla.

Bazen alışveriş merkezlerinde insanları izlerim. Fotoselli kapılara şaşırmamalarına, şaşırırım! 1990'lı yılların bilimkurgu modasıydı kendiliğinden açılan kapı! Ama o kadar sıradan ki şimdi... Bunu da işliyor Jostein Gaarder eserinde.

Merak et ve şaşır! Farkındalığın temelini oluşturuyor?

Binbaşı Albert Knag, Sofie Amundsen'i anlatan bir roman yazdı. Jostein Gaarder Binbaşı Albert Knag'ı anlatan bir roman yazdı. Aslında iki katmanı yazan da oydu. Kitabın içindeki bu küçük gönderi çok eğlenceli.

Bendeki kitap Pan Yayıncılık'tan, 2006 tarihli onüçüncü basım. Çevirisi Sabir Yücesoy tarafından yapılmış.

Sofie'nin Dünyası: Felsefe tarihi üzerine bir roman, ileride çocuklarıma okutacağım kitaplardandır!

Ayrıca kitap beyazperdeye de aktarılmış:
http://www.imdb.com/title/tt0125507/

Kitap:

Pan Yayıncılık Çevrimiçi Alışveriş
KitapYurdu.Com
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.