4 Mayıs 2012 Cuma

Suskunlar

0 yorum

İhsan Oktay Anar'ın her eseri birer şaheser! Bu kitabında da üslubu masalsı ve bu üslubuna fantastik dünyayı da ekleyince harika bir eser çıkmış ortaya. İçinde çok şey var. Çok fazla hem de.
"Belki de susmak, gerçeği anlamanın tek yoluydu."
Suskunlar, aslında bir mezarlığın adı ve kitabın içinde sadece iki kere kelime olarak geçiyor. Zaman çizgisinde hayatları bir şekilde kesişen insanların hikayelerini dinliyoruz. 

Her şey Âsım'ın hayaletinin peydah olmasıyla başlıyor. Sonraları öğreniyoruz ki Âsım'ın hayaleti sevdiği kız Nevâ için kalmış dünyada.

Sofuayyaş'ta Kalın Musa oğlu Veysel Bey'in ikiz oğulları Dâvut ve Eflâtun'un hikayeleri aslında. Dâvut, hayalet hikayelerinin kol gezdiği o zamanlarda bir akşam,ustalarıyla iş çıkışında yürürken, hayaletin ilk görüldüğü sokağa gelir. Hikayeyi dinler dinlemesine ama o sokağa girmek için can atar. Müsaade alıp sokağa girer ve Nevâ'yı orada görür ve aşık olur. İşte olayların dallanıp budaklandığı yer orasıdır.

Tağut adındaki kötücül varlık Neyzen Bâtın Hazretleri'nin düşmanı. Neyzen Bâtın Hazretlerinin oğlu Zâhir'in Konstantiniye'de zuhur etmesinden sonra olayların çözümüne yaklaşıyoruz. Zâhir, insaları neye şarkılarıyla çağıran mübarek bir insan. Ancak Pereveli Hacı İskender'in etkisiyle galeyana gelen halk onun peygamber olduğunu iddia ettiği iftarısını atıp onu zındık ilan etmişlerdir. Bir zaman linç edilen Zâhir'in kaşının açılması sonucunda gülümsediğini gören şakirtlerinden birinin sorduğu soruya verdiği karşılığı unutmak ne mümkün!
"Yarasının sarılmasını istemeyen Zâhir başındaki yaranın kendisine değil de başına o taşı fırlatan şu öfkeli zavallı adamlara âit olduğunu söylüyordu. Asıl yara onlara ait olduğuna göre, gerçek acıyı da onlar çekiyor ama ne kadar ıstırap içinde olduklarını bilmiyorlardı."
Neyzen Bâtın'ın hayat nağmesi'ni dinleyenin ölümsüzlüğe kavuşacağı rivayet olunur. Yedi musiki üstadı arasından sadece birisini bunu dinleyecektir. İşte bu sebeptendir ki Konstantiniye'de musiki üstatları sırayla katledildi. Hayat nağmesinin kimin dinlediğini burada söylemeyeceğim.

Şaheser Yegâh başlayıp Dügâh ile devam edip Segâh'ta karar ediyor. İhsan Oktay Anar bize böyle de güzel bir musiki dinletiyor!


 Bendeki kitap İletişim Yayınları'ndan 7. baskısı.

Kitap:
İletişim Yayınları
KitapYurdu.Com


22 Nisan 2012 Pazar

Günahkar

0 yorum
Vize haftası biter bitmez, Günahkar'a kaldığım yerden devam ettim. Kitabın başından beri acaba ne olacak sorusu sordum. Neredeyse son sayfalara kadar olay çözülmedi. Elbette Tess Gerritsen'ın kalemini tanıyanlar bu kitabın sonucu için de çeşitli tahminlerde bulunacaklar.

İki önemli konu üzerinde durmuş Tess Gerritsen. Bu özellikle dikkatimi çekti. Ayrıca az sonra yazacaklarım kitabın sonuyla ve çözümüyle ilgili, şimdiden bilgisini vereyim.

İlk önemli konu ve aslında Gerritsen'ın tüm kitaplarında işlediği toplumda kadın. Bu sefer toplumda anne adayı olmak ve annelik üzerine de eğilmiş. Ayrıca Rizzoli'nin ailesi hakkında da çok ilginç bilgiler alıyoruz. Bi' anne olmak bu kadar kısa ve öz anlatılamazdı heralde.

Gelelim diğer konuya ve fabrikaların sebep olduğu çevre faciaları! İşte çoğunu görmediğimiz, bir şekilde hasır altı edilen kazalar ve/veya bilinçli "kazalar"ın sebep oldukları facialar. Her zaman olagelmiştir. Bu olaylar dünyanın ortak sorunu. Ancak yine de göz yummaktan çekinmiyorlar.

En yakını ve en büyüklerinden birisi, Fukushima, unutuldu, unutturuldu. Acaba son radyasyon ölçümlerinden kimlerin haberi var acaba? Yakına gelelim; Dilovası gaz ölçüm sonuçlarından...

Dünya hepimizin. Dünya'nın bir ucunda olan da bizi etkiler. Göz görmeyebilir, ten hissetmeyebilir. Ancak bu etkilenmediğimiz anlamına gelmez. Bu olaylar karşısında ne kadar sessiz kalırsak o kadar çok kanserimiz olur.

Ülkemizin tamamını etkileyen çok taze bir akciğer kanseri başlangıcını da gözden kaçırdık sanırım. 2B Yasası olarak biliniyor kendisi. Meclisten geçti...

Bugünün bir özelliği de Dünya Günü. Ülkemizdeki etkinlikleri için de müteşekkiriz. Nasılsa öleceğiz ve bizden sonrakiler Dünya ile ne yaparsa yapsın bizi ilgilendirmez...

İşte böyle bir günde bitti Günahkar...

Günahkar'da iki rahibenin öldürülmesi, elleri ve kolları kesilmiş yüz derisi alınmış, Fare Kadın lakabını taktıkları bir kadın ve öldürülmüş bir adamın zaman çizgileri Maura'nın masasında kesişiyor. Bunların üstüne Maura'nın eski eşinin -Victor- de olaylarla ilgisinin olması konuyu daha da karıştırıyor.

Tess Gerritsen, karmaşa gibi görünen bir çok incelemeyi bir araya getiriyor ve okumaya doyum olmayacak bir eser daha sunuyor ve evet, Rizzoli hamile olduğunu öğreniyor.


Kitap:
Martı Yayınları
KitapYurdu.Com









 
Copyright © Kitaplık
S.Y.