19 Mayıs 2019 Pazar

Asi Gezegen Tyrran

0 yorum
Asimov'un Galaksi İmparatorluğu Serisi kitabı. Robot serisiden ayrı bir yapı sunuyor. Olaylar her ne kadar galaksinin köşelerinde gerçekleşse de insanlığın hep aynı yönde gerilediğinin göstergesidir. Şu güzel 19 Mayıs'a bu kitabın denk gelmesi de ayrı güzel oldu.

Seri:
Asi Gezegen Tyrran
Tanrılar Ve İmparatorlar
Uğursuz Gezegen Galaktika

Farrill Arz'da eğitiminin sonuna gelmiş birisidir. Bir gece yarasını vizifondan gelen sesle uyanır. Bir kumpasın içinde olduğu ve canına kastedildiğini çok geçmeden anlar. Babası Widemos Ranger'idir ve bu olayların babasıyla bağlantılı olduğunu söyleyen de arkadaşı Jonti'dir Arz'dan kaçması konusunda da yardımcı olacaktır.

İşte olaylar böyle başlar.

Bu güzel, güneşli 19 Mayıs'ta, bağımsızlık ateşinin 100. yaşında sürpriz kaçıran içerikle ilerleyeceğim.

Tyrran galaksiyi egemenliği altında tutmaktadır. Bunu da alışılagelmiş savaş taktiklerini değiştirerek başarmış insanlığa kendilerini kabul ettirmiştir. Korku tohumlarını da ekmiş zamanla herkes bunu kabullenmiştir.

Ancak bunu kabullenmeyenler de vardır. Tyrran her yerde bu grupları bulup sahneden indirmekle uğraşmaktadır. Yukarıdakilerin her zaman aşağıya düşme korkusu vardır. Haliyle Widemos Ranger'i peşindedir.

Asimov'un kurduğu evren aslında bizden hiç uzakta değil, tam dibimizdedir. Aktörler kah gezegenlerdir kah insanlar kah ülkeler kah organizasyonlar... Aktörlerin isimleri değişir ancak hedefler hep benzerdir. Gücü elinde tutmak isteyen bir güç, muhalif görünerek gücü eline geçirmeye çalışan bir başka akım, güce tapanlar, gücün insanın kendisinde olduğuna inananlar... Akımlar değişir, bu akımların aktörleri de hep sahnede yer alır.

Tyrran egemenliğinden kurtulmak isteyenler gizli bir şekilde çalışır hatta bunların saklandığı bir gezegenin varlığından şüphe duyulmaya başlanır. Bu gezegen fellik fellik aranır.

İnsan hiç masum değildir. Bundandır ki tarih tekerrürden ibaret hale gelmiştir. Gelecek aslında geçmiştir ve bu yüzden geçmiş hep unutturulur. O yüzdendir ki Galaksi İmparatorlukları'nda insanlığın Arz'dan galaksiye yayıldığı sadece bir efsane haline getirilmiştir ve insanlar buna inanmaz. Bunda şaşırılacak hiçbir şey yok! Yüzümüzüş şu andaki zamanımıza 2019 yılının Mayıs ayının 19. gününe çevirelim. Buraya gelinceye kadarki olaylar akışını inceleyelim.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1919 yılında attığı ilk adımdan bu yüzyıllık zamana bakalım ve unuttuklarımıza bakalım. İşte bu çok daha şaşırtıcıdır. Bu kadar kısa sürede nereden geldiğimizi ve yönümüzün ne olduğunu unutup şaşkın şaşkın ortalıkta gezer olduk. Dünya'nın bizlere değil insanlığın geleceğine ait olduğunu unuttuk. Haliyle yurdumuza sahip çıkarken ödediğimiz bedelleri unuttuk. Kula kulluk eder hale geldik yine.

Unutmamak için yazı keşfedildi. Kalemin kılıçtan keskin olduğu defalarca ispatlandı. Yazdıklarından dolayı yazarlar öldürüldü bu dünyada.

Bu unutkanlık halinde küçük uyanışlar, küçük patlamalar muhteşem sonuçlar yaratmıyor ancak iyiye doğru biraz daha yaklaşıyoruz. Lakin Asimov'un distopyalarında bu iyileşmenin yüzbinlerce yıl alacağını görüyoruz. Öyle ki insanlık iyiye ulaşacak ve işte o zaman evrenin sonu gelecek sanırım. Ne olursa olsun sevgi kazanacak.

Umudun tükendiği anlarda Farrill umut buldu. Her şeyin çok güzel olacağına inandı.

19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk bağımsızlık ateşiyle, korkusuzca her şeyin güzel olacağını bilerek, milletle yola çıktı. Unutmuyoruz bağımsızlığı!

 
Copyright © Kitaplık
S.Y.