29 Ekim 2018 Pazartesi

Örneklerle Kolay Ekonomi

0 yorum
Mahfi Eğilmez'in harika kitabı. Türkiye'de yaşayan herkesin okuması gereken bir kitap. Kitap okuma oranımız ortalarda iken 19. baskısını yapması da ayrıca dikkat çekiyor. Bu baskılarla birlikte acaba gözünü açan daha çok insan olur mu? Ülkemizin konumu ve yöneticilerinin durumu ortadayken toplumsal yapının da durumu gittikçe kötüleşirken hala umut var mıdır diye düşündürmüyor değil.

Bugün Cumhuriyet'imizin yaşgünü! 95 yaşına gelmiş genç bir ülke bu kadar çok yoğun duyguyu bir arada yaşamış bir ülke haliyle daha yeni yeni dizlerimizin üzüne kalkmaya çalışıyoruz. Ama dahili ve harici bedhahlardan nefes alamıyoruz.

Oyunu kuralına göre oynamayı ve oyunun kuralsızlıklarını öğrenmemiz gerekiyor. Günümüz dünyası kapital ile geçiniyor, haliyle biz de kapitalizmi bilmeliyiz. Kapitalizmi öğrenmek için de ekonomi nedirden başlamamız gerekiyor. Bir zamanlar Ev Ekonomosi dersi vardı. Uçurtma falan yapardık. Ekonomi eşittir uçurtma dersi alan bizlerin kendi kendimize öğrenmesi gerekenlerdir bunlar. Hepimiz muhteşem ekonomist olmak hedefinde değiliz ancak sistemin çarklarını anlamamız ve buna göre ilerlememiz gerekiyor. Haliyle bu eser de bir başlangıç.

Kitabın başında ekonomi tanımlanırken ilkel insanların silah üretmesiyle üretimin başlamasının ifade edilmesi, insan ruhunun tezatlığı birkez daha gözler önüne serilmiş olur. İlk silahların hayvan öldürmekten ziyade insan öldürmek için yapıldığı kanaatindeyim. Çünkü insan bir şekilde hayvan avlayabiliyordu. O halde silah ihtiyacı avına göz dikmiş olan başka bir insandan kendini ve avını korumak için silaha ihtiyaç duymuştur. İlk üretim de böylece savunma sanayiinde gerçekleşmiştir düşüncesindeyim.

Ekonominin yeri işte bu kadar ortadadır.
Ekonomik amaçlar birbiriyle çelişir. Ekonomi politikası bu çelişkiler arasında bir amacı seçip onu yakalamaya çalışır. Siyaset ise seçilen amaç konusunda toplumu ikna etmeye çabalar. (Sayfa 21)
Ekonominin yeri bu kadar içimizdeyken ve bu ekonomiye batmışken ne tür bir çamur içerisinde yüzdüğümüzü de bilmemiz gerekir. Hem bireysel olarak hem de toplum olarak nasıl bir bataklıkta olduğumuzu anlamanın en iyi yolu da ekonomiden geçer düşüncesindeyim. Haliyle GSYH ile büyük ekonomiler arasına girerken insani gelişmiş endeksine göre yerlerde sürünmemizin nedeni de bataklıktaki gazların etkisi altında hayal gören güzel ülkemin tam anlayamadığım insanlarının hülyalar arasında kaybolmasıdır. Bu hülyaların devam ettirilebilmesi için de son 15 yıldır hiçbir öğrenci başladığı eğitim sistemiyle mezun olamadı.

Örneklerle Kolay Ekonomi Mahfi Eğilmez'in herkesin anlayabileceği bir ekonomiye giriş dersi niteliğindeki kitabı ve herkes tarafından okunması gereken bir kitap!

Kitap:
Remzi Kitapevi
Kitapyurdu.com
İdefix.com

28 Ekim 2018 Pazar

Beyaz Geceler

0 yorum
Dostoyevski kitabı. Biraz daha hüzün ve drama yüklü bir eseri. Bir gece vakti Nastenka ile karşılaştı. Bu onun hayatını değiştirdi, yahut değiştirdi mi sevgili okuyucu?  Yalnız bir adam. İşine gidiyor, çalışıyor ve Petersburg'un sokaklarında geziyor. Sadece bir hizmetçisi var. Hizmetçi doğru kelime midir bilrmiyorum ancak çevirisi bu şekilde yapılmış.

Karakterimiz olan beyfendinin hakkında adı hariç her şeyi biliyoruz, adını bilmememiz onu tanımadığımız anlamına gelir mi acaba? İşini de bilmiyoruz gerçi. Maaşını biliyoruz, yalnızlığını biliyoruz, sevdiği kadının adını biliyoruz, ona nasıl aşık olduğunu biliyoruz ama karakterimizin adını bilmiyoruz. Üç gece yaşadığı mutluluğu biliyoruz. Aramızda sessizce gezdiğini biliyoruz.

Beyfendimiz Nastenka'yı bir köprü üstünde ağlerken görür. O kadar çekingendir ki neyi olduğunu söylemeyez ve Nastenka hareketlenir. Beyfendimiz Nastenka'yı takibe başlar. Bu esnada bir sarhoş tarafından da Nastenka takip edilmektedir ve Beyfendimiz Nastenka'yı sarhoşun elinden kurtarır. İşte böyledir Nastenka ile beyfendinin tanışması.

Beyfendimiz, yalnızdır. Çok yalnızdır hem de... Bu yalnızlığı içerisinde mutlu mudur yoksa bilerek mi bu yalnızlığı seçmektedir? Hepsi bir yana beyfendimizin gördüğü bir şey var ki kesinlikle katılıyorum:
Ah, mutlu bir insan bazen ne çekil­mez oluyor!(sayfa 71)
Kitabı Mehmet Özgül çevirisiyle İletişim Yayınları'ndan okudum.
Biranızı veya kahvenizi alınız. İsteğe bağlı olarak da çay olur. Kitabın sayfalarını çevirmeye başlayınız, böyle rahat bir Dostoyevski kitabı için güzel bir haftasonu!

Kitap:
İletişim Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com

 

27 Ekim 2018 Cumartesi

Dedektif Aguste Dupin Öyküleri

0 yorum
Edgar Allan Poe öyküleri. Bir çırpıda okunan, üç hikayeden oluşuyor. Sherlock Holmes ile yakınlığını da okurken göz ardı edemeyecek kadar göreceksiniz. Benzer hikaye yapısı, benzer hikaye anlatıcısı vs...

İlk hikaye Morgue Sokağı Cinayeti, Aguste Dupin ile tanıştığımız hikaye olarak çıkıyor karşımıza. Aguste Dupin'in metodolojisini de aktarıyor bize bu hikaye. Peşinden Marie Roget'nin Gizemi hikayesi geliyor. Bu hikayeye başlarken gerçek bir olaydan esinlenildiğini dipnot olarak görüyoruz. Bu da hikayeyi daha da çekici kılıyor. Son olarak da Çalınan Mektup hikayesi ile kitap bitiyor.

Dupin olayları sistemadik düşünce ile çözen, düşünce sistemleri ile ele alan bir dedektiftir. Aksiyona geçmesi demek olayın zaten çoktan çözüldüğünün işaretidir.

Muhteşem bir haftasonu kitabı durumunda. Kahvenizi, müziğinizi hazırlayın, İstanbul için güneşli olan bu günde kitaba başlayın ve başladığınız gibi kitabı bitereceksiniz.

Bendeki kitap İş Bankası Kültür Yayınları'ndan Memet Fuat, Yurdanur Salman, Deniz Hakyemez çevirileriyle 2010 tarihli 4. baskısı.

Kitabın bir diğer harika kısmı ise Hasan Ali Yücel'in önsözüdür.

Kitap:
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com

14 Ekim 2018 Pazar

Mahalleden Arkadaşlar

0 yorum
Selçuk Aydemir kitabı. Haftasonu için kahve kitap ve biraz da mizah üçlüsü için güzel bir seçim. Selçuk Aydemir kendi hayatından mahalle kesitini yansıtmış.

Dokuz yaşında bir yaz tatilinin mahalleden İsmet'e karşı kurduğu çeteyle uğraşırken geçişini okuyoruz.

Dönemin insanları olarak olduğu gibi o yaşntıyı bilenleri çocukluğuna götüren bir kitap. Sanki Selçuk, Serkan, Mete ve İsmet!i değil de kendi çocukluğumuzu tekrar okuyormuşuz gibi. O yüzden sıcak, o yüzden bizden.

Her mahallenin bir İsmet'i, bir Ekrem'i var... Hepimizin bir yaz tatilinde çeteleşme çalışması yaşamışlığımız vardır. Genel merkez oluşturma çabası da bunun yanında tatlıdır. Çete olmaz, ajanlık olur, ajanlık olmaz casusluk olur; olur da olur...

Küçük mahallenin büyük çalışmalarıydı, büyük güzellikleriydi. Belki de mahalle keyfi yaşayan son nesiliz bizler. Şanslıyız. Mahalle maçı yapmışlığımızdan, mahalle kavgasına gitmişliğimize kadar...

Mahalleden arkadaşlar işte bunlar. Bizden farklı bir şey anlatmıyor, yazılı hale getiriyor. Bildiklerimizi, günlük yaşantı içince hatırlamaya bile zaman bulamadıklarımızı resmediyor, hatırlatıyor, özletiyor.

Yaz tatili olsa da oynasak yine...
Özlediğimiz güzel zamanlara...

Kitap İnkılap Yayınevi'nin Sayfa6 Yayınları'ndan ilk baskısını 2015'te yapmıştır.

Inkılap Yayınevi
idefix.com
Kitapyurdu.com
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.