Asimov'un Vakıf serisinden okumaya devam.
Vakıf Serisi:
İmparatorluk Kurulurken
Erişilmez İmparatorluk
İmparatorluk
Altın Galaksi
Gizli Tanrılar
Galaksi Çöküyor
Vakıf Ve Dünya
Vakıf serisinde kurguya baktığımızda İmparatorluk Kurulurken'de Hari Seldon nasıl Hari Seldon olmuş onun anlatımı gerçekleşiyor. Erişilmez İmparatorluk'ta Psikotarih gelişimi ve bunun üzerine çalışmalarını görüyoruz. Yani Hari Seldon dönemini okuduk. İmparatorluk'ta ise Hari Seldon sonrası dönemi okuyoruz. Yani Psikotarih biliminin öngördüğü İmparatorluk'un yıkılmasından sonraki dönemi okuyoruz.
Bu dönemde İmparatorluk yıkılmıştır. Vakfın Terminus'a gönderdiği ansiklopediciler çalışmaya devam etmektedir. Ancak zayıflayan imparatorluğa bağlı sınırlarda gerginlik artmaya devam eder ve ilk Hari Seldon krizi ortaya çıkar. Terminus tehtit altındadır ve Anacreon tarafından istila ile karşı karşıyadır. Hari Seldon'ın kaydı da bu zamanda izlenir ve ansiklopediciler kendileri hakkında şok edici bir gerçeği öğrenirler.
Bu noktadan sonra kitap içeriğine daha fazla gireceğim. Haliyle heyecan kaçıran ayrıntılardan bahsedebilirim.
Uğrunda çalıştığınız bir şeyin tamamen hayal ürünü olduğunu hatta sahte olduğunu öğrenseydiniz nasıl hissederdiniz? Bu şey için yapılan yatırım ise çok büyük! Bir gezegen boyutunda bir yatırımdan bahsediyoruz... Güvendiğiniz bir kişinin izinden giderken tüm emeğinizi verdiğiniz çalışmaların bomboş olduğunu güvendiğiniz kişinin ağzından duymanın yıkıcılığı ve yakıcılığı hayal bile edilemez.
İşte Terminus ansiklopediciliğin Hari Seldon ağzından sadece bir kisve olduğunu öğrenmiştir. Ancak diğer yandan da dış tehtit altındadır. Kısıtlı kaynaklarla bu tehtidi savuşturması da gerekmektedir haliyle Galaksi Ruhu dini yayılmaya başlamıştır. Peygamberin ismi ise zor tahmin edilecek bir isim değil, Hari Seldon! Terminus gezegenlerden kişiler toplayarak rahiplik eğitimi verip geri göndermektedir. Terminus bir kutsal gezegen, bir hac gezegeni haline gelir. Ta ki din ve para çarpışması karşı karşıya gelinceye kadar!
Tüccarların zamanı yaklaşmaktadır. Din ile bağladıkları gezegenler yavaşça bu baskından boğulmaya başlamışlardır. Ancak bir taraftan da ticaret gelişmiştir.
Bir toplumu başka bir toplum nasıl yönetibilir? Yönetmek için öncelikle bağlılık gerekir. Haliyle bu bağlılığı oluşturanları incelemek gerekir. Terminus ilk tehtitten sonra çeşitli yardımlarla diğer gezegenlerin gözünde kendilerini iyi göstermişlerdir. Haliyle bilgi ihraç etmeye başlamışlardır. Ancak bilginin tözünü de vermek yerine sadece bilginin sonucunu vermişlerdir. Bunu da din ile gerçekleştirmişlerdir. Din ile bir bağlılık tesis etmişler. Ancak bu tesisin ağırlığı ve baskısı toplumu boğunca nefes almaya ihtiyaç doğar... Diğer taraftan da dinin sağladığı yararların sayısı azalmaktadır. Ticaretle birlikte dışarıdan gelen teknoloji ve rahatlık gelişin durmasıyla bozulmaya başlar. Bu da ikinci bir bağlılık olarak kendini göstermiştir. Haliyle bu rahatlık ve beraberinde gelen kâr ortadan kalkınca kargaşa ortaya çıkmaktadır. Teknoloji ve rahatlık akışını elinde tutanlar ise gittikçe kuvvetlenmektedir.
Böylece Terminus'ta tüccarlar hüküm sürmeye başlar...
Asimov muhteşem bir mantık sıralamasıyla ve bunu sadece olayları anlatmasıyla bilimkurgu temelinde ortaya bir yaşam modeli sermektedir...
Her kitapta Asimov'un kurduğu sistemin kurgudan ziyade tamamen gerçek olması tüm olayların ötesinde bir yerlerde parlamaktadır!
Kitaplar böyle iken haliyle günümüzde yeni baskılarının olmamasını da şaşırtıcı mıdır yoksa beklenmesi gereken bir durum mudur... İkisi de aynı yere gidiyor görünmektedir ama normalleştirmek çok daha tehlikelidir... Hari Seldon gibi bir bilime yani psiko tarihe sahip değiliz. Ancak bir tarihimiz ve bunlardan alabileceğimiz çok büyük dersler var. Normalleştirmenin de sonuçlarını tarihte görebiliyoruz.
Değinmek istediğim bir konu da Galaksi Ansiklopedisi gerçekten bir kisve midir? Dünya'daki tüm bilgilerin olduğu bir ansiklopedi. İşte bunu daha internetin keşfedilmediği zamanlarda Asimov düşünmüş. Tabi bununla birlikte bilgilerin teyidini de düşünmüş. Bilgi kirliliği olmayan bir ansiklopedi.
24 Ağustos 2019 Cumartesi
8 Ağustos 2019 Perşembe
Erişilmez İmparatorluk
Kitapçı
Samet Yangın
Etiketler:
Bilim-Kurgu,
Erişilmez İmparatorluk,
Isaac Asimov,
Vakıf Serisi
0
yorum
Asimov'un Vakıf Serisi'nden kitabı.
Vakıf Serisi:
İmparatorluk Kurulurken
Erişilmez İmparatorluk
İmparatorluk
Altın Galaksi
Gizli Tanrılar
Galaksi Çöküyor
Vakıf Ve Dünya
Hari Seldon Eto Demerzel ve İmparator'un destekleriyle üniversitede çalışmaktadır. Psiko-tarih bilimi belli bir noktaya kadar gelmiş ve göstergeler imparatorluğun yıkılma olasılığını işaret etmiştir.
Ailesi ile bir noktaya kadar huzurlu sayılabilecek bir hayat yaşamıştır matematikçi. Ancak sonra işler üssel olarak değişmektedir.
Kitap Hari Seldon'un çalışmaya başlamasından sonraki onar yıllık aralıklarını anlatan bir kurguya sahip. Bu kurgunun içeriğinde matematikçinin kariyerini de görmüş oluyoruz.
Buradan sonra kitap içeriğini tartışacağım, heyecan kaçırabilir...
İmparatorluk çatırdarken halkın yönetime katılması görüşleri halk arasında tekrar alevlenmektedir. Bu görüşleri yayının ise aslında imparatorluğun kendisi istemektedir. Bu da bizi kitabın ilk bölümüne götürmektedir. Jo-Jo lakaplı Joranum bu olayın peşindedir. Görünürdeki amacı halkın yönetime katılması, arkadaki amaç ise gücü elde etmek. Entrika burada başlıyor.
Karşılıklı politik hamleleri okurken benim ise aklımda tek bir soru vardı; toplusal ya da kişisel ayırdına varmadan; insan neden iki yüzlü? Asimov'un buna cevabı biraz da Jo-Jo'nun ait olduğu sektörden kaynaklı olduğunu hissettirdi. Ancak maalesef bu cevabı kabul edemedim. Her toplumun içerisinden iki yüzlü çıkmaktadır. Belli ki bu sorunun tek cevabı insanın insan olması ve insan yasalarının bulunmaması.
Asimov külliyatına ilk başladığımda gelecekte neden bu kadar eski yönetim şekilleri benimsenmiş sorusuna cevap bulamamıştım. Asimov adım adım beni oraya doğru götürüyor düşüncesindeyim.
Vakıf Serisi:
İmparatorluk Kurulurken
Erişilmez İmparatorluk
İmparatorluk
Altın Galaksi
Gizli Tanrılar
Galaksi Çöküyor
Vakıf Ve Dünya
Hari Seldon Eto Demerzel ve İmparator'un destekleriyle üniversitede çalışmaktadır. Psiko-tarih bilimi belli bir noktaya kadar gelmiş ve göstergeler imparatorluğun yıkılma olasılığını işaret etmiştir.
Ailesi ile bir noktaya kadar huzurlu sayılabilecek bir hayat yaşamıştır matematikçi. Ancak sonra işler üssel olarak değişmektedir.
Kitap Hari Seldon'un çalışmaya başlamasından sonraki onar yıllık aralıklarını anlatan bir kurguya sahip. Bu kurgunun içeriğinde matematikçinin kariyerini de görmüş oluyoruz.
Buradan sonra kitap içeriğini tartışacağım, heyecan kaçırabilir...
İmparatorluk çatırdarken halkın yönetime katılması görüşleri halk arasında tekrar alevlenmektedir. Bu görüşleri yayının ise aslında imparatorluğun kendisi istemektedir. Bu da bizi kitabın ilk bölümüne götürmektedir. Jo-Jo lakaplı Joranum bu olayın peşindedir. Görünürdeki amacı halkın yönetime katılması, arkadaki amaç ise gücü elde etmek. Entrika burada başlıyor.
Karşılıklı politik hamleleri okurken benim ise aklımda tek bir soru vardı; toplusal ya da kişisel ayırdına varmadan; insan neden iki yüzlü? Asimov'un buna cevabı biraz da Jo-Jo'nun ait olduğu sektörden kaynaklı olduğunu hissettirdi. Ancak maalesef bu cevabı kabul edemedim. Her toplumun içerisinden iki yüzlü çıkmaktadır. Belli ki bu sorunun tek cevabı insanın insan olması ve insan yasalarının bulunmaması.
Seldon başını salladı. «Eh, aslında ben bu fikri beğeniyorum.»Asimov'un serileri yönetim felsefelerini ve bunların geleceye akislerini işledir. Seldon ve evlatlığı Amaryl ile birlikte psiko-tarihe çalışırlarken Amaryl yeni bir fikirle geliyor. Aslında bu Psiko-tarih denklemlerinin denk olabilmesi yani dengede olabilmesi için gerekli bir yöntem olarak gözüküyor.
«Ben de öyle. Ben de bunu isterim. Tabii Joranum samimi olsaydı ama değil. Her şeyi bir basamak olarak kullanıyor. Bu bir amaç değil, sadece bir yol onun için. Joranum, Dernerzel’i devirmek istiyor. Ondan sonra Cleon’u elinde oynatmak kolaylaşacak. Sonra tahta Joranum oturacak ve kendisi halk sayılacak...
Asimov külliyatına ilk başladığımda gelecekte neden bu kadar eski yönetim şekilleri benimsenmiş sorusuna cevap bulamamıştım. Asimov adım adım beni oraya doğru götürüyor düşüncesindeyim.
Meclis üyeleri birbirlerine bağırır, tartışır, gürleyip, şimşekler gibi çakarlar. Sonunda da hiçbir işi başaramazlar. Hari, ben sizin fark ettiğiniz kubbedeki o kırık lambaların yenilenmesi gibi basit bir işi bile yapamam. Bu kaça mal olacak? İşin başında kim bulunacak? Ah, evet, lambaların yerine yenisi takılır ama bu iş birkaç ayı da alır. İşte demokrasi bu.İnsanlık doğduğu yeri bile unutuyor ama hep eski tipte bir yönetimle idare ediliyor. Gelişmek insanlığın hangi bölümünde gerçekleşiyor?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)