28 Aralık 2015 Pazartesi

Trendeki Kız

0 yorum
İlginç bir kurguya sahip Paula Hawkins kitabı. Yazarı bu kitabıyla tanıdım. Yeterli zamanım olmadığı için yazar hakkında da pek bir araştırma yapamadım.

Öncelikle kitabın polisiye olduğunu belirteyim. Çünkü kitabın türünün ne olduğunu bilmeden kitabı okumaya başladım. Kapağı bunu başardı. Adına ve içeriğine yakışır bir kitap kapağı yapmışlar. İki katmanlı kapak daha da güzel olmuş. Haliyle kapakla ve adıyla beni kendine çeken bir kitap olmuştu.

Rachel, Anna ve Megan üçgeninde gelişen bir kurguya sahip. Tren, Rachel'ın temelinde olan bir olgu, kitabın temelinde ise tren yok.

Yazar, anlatımını da bu iki tren seferi bazında toplamış. Bu da kitabın bir başka güzelliği. Sabah seferi ve akşam seferi gibi... Kitabı okurken zaman zaman tren seslerini duyuyorsunuz. Ancak bundan daha çok kitabın hareketine kendinizi kaptırıyorsunuz.

Rachel, alkolik bir kadındır. Her gün işe gittiği trenden, eski kocasıyla oturduğu eve komşu bir çifti her sabah görmektedir ve onlar üzerine hayaller kurmaktadır. Diğer yandan eski kocası hala Rachel'la oturduğu evde Anna ile yaşamaktadır. Bir gün komşu evde yaşayan Megan kaybolur ve o gece de Rachel aynı sokakta sarhoş bir şekilde gezmektedir. Ertesi gün Megan'ın kaybolduğunu öğrenir. Önüne geçilemez bir merak ve ulaşamadığı hatıralarında olayın cevabının kendinde olduğunu hissetmektedir. Megan'a ne oldu?

Bendeki kitap Aslıhan Kuzucan çevirisiyle İthaki Yayınları'ndan sekizinci baskısıdır.

Çeviriyle ilgili 237. sayfada şu dikkatimi çekti;; "...olası bir yasadışı cinayet ihbarı...". Baskıya kadar herkesin gözünden kaçmış anlaşılan.

Kitap:
İthaki Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com

8 Aralık 2015 Salı

Marslı

0 yorum
Andy Weir'in ilk kitabı. İlk kitabıyla harika bir kurguya imza atıyor. İnsanlığın hayallerini gerçek kılıyor. Bu kadar güzel olan bir kitap harika ve sade bir kapakla piyasaya çıkmıştı.

Filminden sonra, kitap da filmine yenik düşüyor ve kapağı "a filmin kitabı çıkmış" diyenlere pazarlamaya yönelik, filmdeki oyuncunun portresini kapak haline geldi. Maalesef bendeki kitap da o kapaklı.

Kapağın içindeki cevher yine de harcanmış değil. Harika bir kurgu... Elbette kimi noktalarda soru işaretlerimiz oluyor. Yazarın bir diğer özelliği ise yazılımcı olmasıdır. Kitabın her noktasında algoritmik akış hissediliyor ve bu kitabı daha da okunası kılıyor.

Marsta tek başınıza nasıl hayatta kalırsınız?

Bendeki kitap İthaki Yayınları'ndan Emre Aygün çevirisiyle Ekim 2015 tarihli beşinci baskısıdır.

Kitap:
İthaki Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Babil.com

14 Ağustos 2015 Cuma

Kömürün Karası Alnımın Akı

0 yorum
Hayri Sarı kitabı. Hayri Sarı Kocaeli'de bir edebiyat öğretmeni. Hiç beklemediğim bir anda kitabını gördüm. Ben yokken alınıp raflarıma bırakılmış. Hayri Sarı Öğretmenim, benim Kocaeli'de lise hayatıma başlamamda büyük bir etkisi olan öğretmenimdir. İşte bu yüzden bu kitabın da yeri bende başkadır. Hiç beklenmedik anlarda çıkan kitaplar kadar güzel ne olabilir ki?

Geçmişe, Kocaeli'ye ilk geliş yıllarımıza kadar dönmüş bir şekilde kitabı elime aldım. Kapağı, ayrıca güzel... Zonguldak'ın kömürtozlu havasını solumuş herkes gri tonlamalı havanın tadını bilir. Kitabın Soma'ya adanmış olması da ayrıca duygusaldır.

Kitap aslında Hayri Sarı Öğretmenimin hayatının şiirsel anlatısıdır. Kendi hayatını anlatmış ama o dönemi yaşamış herkesin hayatıdır bu. Yokluklar, varlıklar, göçler, siyasi kavgaların ortasında, öğretmenlik yolunda giden bir gencin damlaları bu kelimeler.

Maden şehitlerimizin ruhları şâd olsun!

Bendeki kitap Sertan Yayınları'ndan Haziran 2014 tarihli baskısı.

Kitap:
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Babil.com
Dr.com.tr

13 Ağustos 2015 Perşembe

Koloni

0 yorum
Jean-Christophe Grange eseri. Nazilere kadar uzanan bir kurgu. Nazilerin insanın sınırlarını zorlayan deneylerin ürkütücülüğü malum. Kitap bu hisle çevrili.

Katedralde işlenen bir cinayetle olaylar başlıyor. Kurguda kimi zaman "acabalar" kendini gösteriyor. Ancak, konu edilen olayların gerçek hayatta bile acabası varken, kitabın acabaları kitaba baharat oluyor.

-Evet bu ütopya. Bu yüzden de gerçek.
Francesca doğru söylüyordu. İnsan hayal kurmak için yaratılmıştı, yani itaat etmekten çok mücadele etmek için. Bu evrimin kuralıydı. Ve özellikle de insan şiir için yaratılmıştı. Ütopya da şiirseldi. Ve şiir daima gerçekliğin karşısında olacaktı. (sayfa 250)
Kitap Doğan Kitap'tan Tankut Gökçe çevirisidir.

Kitap:
Doğan Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

0 yorum
İlhami Algör eseri. Neredeyse müzikal... Kendisiyle (?) çok konuşan bir başkahramanımız var. Kitaptaki bolca kişileştirme kitabı daha da renkli kılıyor. Bunlar bir yana, bir Müzeyyen'imiz var. Başkahramanımız belki de kendini yazmakla meşgulken çıtladı.

Mozaiği çok iyi harmanlayıp, damıtıp harika bir eserle İlhami Algör bizlere sunuyor.

Soktular sınıflara, "Daha dün annemizin, çiçekli bahçemizin... "
"Hocam," dedik, "yanlış yapıyorsunuz. Biz bahçeli evlerde oturmuyoruz, çiçekler saksıda. Öğlen uykusu bilmeyiz. İcabında numaradan göz yumar, kaşla göz arasında tüyeriz. Bu muhabbet bize uymaz." (sayfa 12)
Boka sarmış bir hikâyeyi, daha derin bir boka sarmak, belki bir çıkış yolu olabilir. (sayfa 45) 
 "Ve üç kişiyle oynanır. Dördüncü katılırsa oyun değişir ve ikili takımlar halinde oynanır. Sonra 'ikili'lerdenbirine, üçüncü biri katılır ve böylece bazıları anlar ki, asıl olan birdir ve bir esastır. Fakat nedense bir'i yarım sayar ve iki yaparak tamamlaya çalışırlar. İki lanet bir sayıdır, kendine yetmez, hep üçe koşar ve sonra sil baştan." (sayfa 55)
Kitap Seda Mit'in desenleriyle bezeli. Kapak resmi de ona ait.  Müzik, fotoğraf, sinema, resim ve yazın, hepsi bir arada İtalyan Yokuşu'ndan aşağı yuvarlanıyor. 

Bendeki kitap İletişim Yayınları'ndan dokuzuncu baskısı.

Kitap
İletişim Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com
Dr.com.tr




11 Ağustos 2015 Salı

Kafamda Bir Tuhaflık

0 yorum
Orhan Pamuk eseri. Mevlut'un hayatı anlatılıyor. Mevlut karakteri üzerinden dönemler anlatılıyor. Üzerinde altı sene çalışılmış. Tabiri caizse etliye sütlüye pek bulaşmamak için altı sene çalışılmış olabilir. Diğer yandan olanlar da malum. Neyse ki kitap tam bir Mevlut tadında. Olayların akışı ve tadı...

Uzun bir ara vermek durumunda kalmıştım. Malum kendi kafamdaki tuhaflıklarla uğraşırken, Mevlut'un kafasındaki tuhaflıkları okumak da çok güzel oldu. Boza ve Türkiye, boza ve Dünya. Boza ve Mevlut.

"Ben yalnızca yürürken düşünebilirim. Durduğumda düşüncelerim de durur; benim kafam bacaklarımla hareket eder." Jean-Jacques Rousseau, İtiraflar (sayfa 447)

"Kafamda bir tuhaflık var," dedi Mevlut.  "Ne yapsam bu âlemde yapayalnız hissediyorum kendimi." (sayfa 192)

Bendeki kitap Yapı Kredi Yayınları'ndan Aralık 2014 tarihli ilk baskısıdır.


Kitap:
Yapı Kredi Yayınları
Kitapyurdu.com
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr

28 Ocak 2015 Çarşamba

Köpekler Ağladığında

0 yorum
Markus Zusak'ın Köpek Düşleri serisinin üçüncü kitabı.

Köpek Düşleri
İt Dalaşı

İt Dalaşı'ndaki hayal kırıklığım bu kitaba önyargıyla yaklaşmama neden oldu. Ancak bu kitap Markus Zusak tarzı olmuş.

Rube ve Cam'in arasında Octavia vardır. İşte bütün mesele bu. Sıradan,

Wolfe ailesi her zamanki gibi hayatlarına devam ettirmektedirler. Cam ve Rube her zamanki gibi yan yanadırlar. Rube çok hızlı kız arkadaş değiştirmektedir. Oysa Cameron daha bir tane bile edinememiştir.

Cam'in arkadaşı yoktur. En yakın arkadaşı, hatta tek arkadaşı Rube'tur. Ancak işler karışacaktır.

Cameron'ın hayatında bir kırılma gerçekleşecektir.

Markus Zusak üslubu ile Wolfe ailesi çok yakışıyor. Bir çırpıda bitti kitap... Bu aileyi özleyeceğim.

Bendeki kitap Martı Yayınları'ndan Nilgün Birgül çevirisiyle Kasım 2014 tarihli ilk baskısıdır.

Kitap:
Martı Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com
Dr.com.tr

27 Ocak 2015 Salı

Düşüş

0 yorum
Albert Camus'dan bir harika eser daha. Üslubu çok güzel!

Hayatın tamamının bir özeti... Tüm hayat içinde.  Jean Baptiste Clamence bize hayatını anlatıyor.
Hele hele hiç sanmayın ki, dostlarınız her akşam size telefon edip dostluk gereği o akşam intihara mı karar verdiniz ya da düpedüz arkadaşa mı ihtiyacınız var, dışarı çıkacak durumda mısınız diye soracaklar. Hayır, eğer telefon ederlerse, bu, sakin olun, yalnız olmadığınız ve yaşamın güzel olduğu bir akşam vakti olacaktır. İntihara ise daha onlar iteceklerdir sizi, onlara göre, kendinize karşı ödeviniz gereği. (sayfa 22)
Mutluluğunuz ve başarılarınız, ancak bunları cömertçe paylaşmaya razı olursanız affedilir. Ama mutlu olmak için başkalarıyla fazla ilgilenmemek gerekir. Bunun üzerine, çıkış yolları kapanır. Ya mutlu ve yargılanır ya da bağışlanır ve sefil olacaksınız. (sayfa 47)
Jean Baptiste biriktirdiklerini anlatıyor!

Alber Camus yine harika bir üslupla mükemmel bir kitap ortaya koymuş.

Bendeki kitap Can Yayınları'ndan Hüseyin Demirhan çevirisiyle Şubat 2014 tarihli ilk sürüm e-kitaptır.

E-Kitap:
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr

Kitap:
Kitapyurdu.com
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr


18 Ocak 2015 Pazar

Son Nefes

0 yorum
Michael Prescott ile tanıştığım kitap oldu. Beklediğimden daha iyi çıktı. Kitabı iyi yapan temel öykünün iyi olması. Diğer yandan kitap içinde şansa işleri kolaylaştıran durumlar mevcut. Belli ki Prescott bu noktalarda takılmış. Yine de kitabın aksiyonu içinde bu şansına durumlar bazen sıkıcı olabiliyor.

C.J. Osborn, on yaşındayken "öcü adam"la karşılaşır. Ancak ailesi buna inanmaz... Olayların küçük bir kızın korkularına atfederler. Ancak C.J. onaltı yıl sonra, bir polis memuruyken Kum Saati Katili, onun peşine düşer. C. J. Osborn'u çok hareketli bir gün beklemektedir!

Kitabın girişi Osborn'un on yaşındaki halidir ki bu da kısa bir bölümdür. Geriye kalan olaylar bir gün içinde yaşanacaklardır. Bu da kitabın hareketinin hiç düşmemesini sağlıyor ve bunu hissettiriyor.

Kitabın kapağı dikkat çekici ölçüde. İlknur Muştu'ya ait bir tasarım. Kitabın adının Son Nefes'ten daha ilginç bir şey olabileceğine inanıyorum. Zira kitabın orijinal adı da aynı anlamdadır: Last Breathe.

Kitapta ilginç bir nokta da künyenin kuşe kağıda basılmış olmasıdır.

Daha önce Arkadya Yayınları'ndan kitap okuduğumu anımsayamıyorum. Pek tanımadığım bir yayıneviydi. Bu kitapta baskı hatasıyla da karşılaşmadım.

Bendeki kitap Arkadya Yayınları'ndan Berna Kahraman çevirisiyle Aralık 2013 tarihli ilk baskısıdır.

Kitap:
Arkadya Yayınları
Kitapyurdu.com
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr

16 Ocak 2015 Cuma

Kırmızı Pazartesi

0 yorum
Gabriel Garcia Marquez'den harika bir eser daha! Santiago Nasar, Pazartesi günü öldürülecektir ve bunu tüm kasaba halkı bilmektedir! Buna rağmen Santiago Nasar öldürülmüştür.

Her şey bu kadar ortadayken bir insan nasıl öldürülebilir ve bu insanı gerçekte kim öldürmüştür? Cinayet silahını tutanlar mı yoksa bu silahı tutanlara engel olamayan halk mı?

Kırmızı Pazartesi, İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü'dür.

Santiago Nasar'ın ölüm nedeninin ispat durumu ise benim için ayrıca ilginçtir... Diğer bir konu da anlatıcının bu konunun peşine düşmesidir...

Kitap, harika ötesi bir kitap. Üzerine çok fazla söz söylemek haddime değil. 1982 Nobel Edebiyat Ödülü de bunu açıkça söylemektedir.

Bendeki kitap Can Yayınları'ndan İnci Kut'un çevirisiyle Ekim 2014 tarihli 44. baskısıdır. Kapak tasarımı Utku Lomlu'ya aittir.

Kitap:
Can Yayınları
Kitapyurdu.com
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr

13 Ocak 2015 Salı

Hayalet Süvari

0 yorum
Theodor W. Storm'un uzun öyküsü. Doğayla insanın savaşını ve insanın insanla çekişmesini anlatıyor. Kuzey Denizi, coğrafyamıza ne kadar uzak da düşse, insan insandır ve onlarla olan benzerliğimiz yadsınamaz. İnsanların köy içindeki çekişmesi ve diğer yandan doğanın kendini hatırlatması...

Hauke Haien'in hayatını okuyoruz aslında. Böylece çevresinde olanları da okuyoruz. Kitabı ilginç kılansa, anlatıcının, başkasından bize aktardığı öykünün içinde de bir başka anlatıcının, öyküyü anlatmasıdır. Anlatıcı, anlatıcıya anlatılan anlatıyı bize aktarıyor...

Harika bir öykü. Yerelliğin tam kalbinde yaşayan mistikliği hissediyoruz. Kıyıya komşu adada sadece ayışığında görünen bir at... Diğer yandan Hauke Haien'in kır atı... Ve Hauke Haien, set teknolojisinde bir devrimin peşindedir! İnsanların önüne koyduğu engellerse günümüzde hala aynıdır.

Theodor W. Strom, insanı insan yapan olguları bize aktarıyor.
Bu böyledir, bayım: Sokrates'e zehir içirdiler ve İsa'yı çarmıha gerdiler! (sayfa 105) 
Bendeki kitap Bordo Siyah Yayınları'ndan Genç Osman Yavaş çevirisinin e-kitabıdır.

E-Kitap:
İdefix.com
Dr.com.tr

Kitap:
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr
Kitapyurdu.com


8 Ocak 2015 Perşembe

Martı

1 yorum
Richard Bach'ın şaheseri.  Martı Jonathan Livingston'ın hikayesi. Martı Livingston, sürü içinde aykırı davranışlar gösterir. Gününü yemek bulmak dışında farklı şekillerde uçmayı da dener. Sadece martı gibi uçmaz istemez. Uçmak onun için bir tutkudur; uçmak sadece uçmak değildir. Martı Livingston, özgürlük peşindedir! Bu davranışları yüzünden de çok geçmeden, sürüden uzaklaştırılır.

Üç bölümden oluşan bu uzun öykü Russell Munson fotoğraflarıyla da bezenmiştir. Richard Bach'ın, kitap girişindeki ithafı ayrıca güzel:
İçimizde yaşayan
Gerçek Martı Jonathan'lara...
Martı Chiang'ın Jonathan'a söylediklerinden bir kısmı paylaşmadan edemeyeceğim:
"Hayır Jonathan, böyle bir yer yok.Cennet bir yer, bir mekan değildir. Cennet öğrenmektir, mükemmliktir." Bir an sessiz kaldı. "Sen hızlı bir kuşsun, öyle değil mi?
"Ben... ben hızı seviyorum." dedi şaşkınlıkla ama yaşlı martının da bunu fark etmesinden dolayı gururlanmıştı.
"En iyi hıza ulaştığın an, cennete de ulaşmış olacaksın Jonathan. Ve bu saatte bin mil, bir milyon mil hızla ya da ışık hızında uçmak anlamına gelmiyor. Çünkü rakamlar sınırları belirler; iyinin, mükemmelin sınırları yoktur. Mükemmel hıza ulaşmak oğlum, orada olmak demektir." (sayfa 57)
Bendeki kitap Epsilon Yayınevi'nden Kader Ay Demireğen çevirisiyle Ağustos 2014 baskısıdır.

Kitap:
Epsilon Yayınevi
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com
Dr.com.tr

7 Ocak 2015 Çarşamba

Dorian Gray'in Portresi

0 yorum
Oscar Wilde'ın ölümsüz eseri! Defalarca okunacak bir kitap! Bu kitap kendini anlatıyor.

Dorian Gray, İngiltere'de çekiciliği ile nam salmıştır. Basil Hallward -ressam- ona aşk derecesine bağlıdır. Dorian'ın portresini çizmektedir. Bu çizim çalışmalar esansında, Lord Henry de Dorian Gray ile tanışmıştır.

Her karakter bir düşünce akımı gibidir. Aynı zamanda her birey döneminin bir köşesinden gelmiş gibidir. Ancak onlar uzaklardan gelenler değil, tam merkezdendirler.

Bozulmuşluğun sanatla buluşması! Masum görünüşün yalancılığı, yalanın masum görünüşü.

Oscar Wilde bir klasik sunmuştur bize. Hayat üzerine o kadar yalın ve güzel tespitler var ki... Defalarca okunacak bir şaheser!

İçinden alıntı yapmaya kalksam tüm kitabı buraya aktarmam gerekir...

Kurgunun harikuladeliğine söyleyecek tek söz yok. İnsanların bozulmuşluğu ve takındıkları maskeler, o zamandan günümüze ışık tutuyor. Lord Henry'nin sözleri, Basil Hallward'ın davranışları, Dorian Gray'in varlığı...

Bendeki kitap Can Yayınları'ndan Nihal Yeğinobalı çevirisiyle 14 baskı dikkate alınarak hazırlanmış ekitaptır.

Kitap:
Can Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr
Babil.com

E-Kitap:
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr



 
Copyright © Kitaplık
S.Y.