4 Kasım 2014 Salı

Serenad

1 yorum
Zülfü Livaneli eseri. Beklediğimden çok çok iyi bir kitap! Almanya'dan İstanbul'a uzanan Maximillian Wagner'in öyküsü ışığında başka öyküler canlanıyor. Üç kadın, yaşadıkları acı olaylar Maya Duran'da toplanıyor. Dört kadın, dört öykü ve Maximillian Wagner. Mavi Alay'dan, Yahudi katliamına olaylar, mozaik İstanbul'da iç içe geçiyor, bütünleşiyor.

Kitabı okurken, eğitim sistemimizi bir kere daha sorguladım. Bize gösterdikleri tarih dersleri aklıma geldi, ezberletilen yıllar... Diğer yanda canlı, acı dolu, yakın tarih, saklanan, unutturulmaya çalışılan yaşanmışlıklar...

Ve insanlık adına hala -belki(!)- bir umut... Aşk...

Kitap mükemmel bir kurgu içerisinde. Maya Duran,onun anneannesi ve babannesi, safkan Alman Maximillian Wagner ve onun Yahudi eşi Nadia...
"Elbette anlatıyor" dedim. "Ama benim aklım Süleyman'ın gençlik arkadaşını boğdurmasına takıldı. Niye yaptı acaba bunu?"
"Normal bir nedenden dolayı: İktidarda olduğu için."
"Her iktidar adam öldürür mü?"
"Evet! İktidar zulüm demektir. Hele denetlenemeyen iktidar."
"Peki, iyi insanlar iktidara gelirse?"
"Öyle şey olmaz!"
"Neden?"
Acı bir gülümsemeyle açıkladı:
"İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar."
Güldüm.
"Kusura bakmayın ama profesör, sizin aklınız Hitler'e takılı kalmış. Her iktidar öldürür ne demek? Şimdi ben, saçma bir şey ama, iktidara gelsem öldürür müyüm sizce?"
Omuzlarımdan tuttu, gözlerimin içine baktı.
"Evet!" dedi. "Siz bile öldürürsünüz. Çünkü iktidar olmanın başka yol yok. Eskiden daha açık yapılıyordu, şimdi daha gizli."
Ellerini çekip daha yumuşak bir sesle devam etti.
"Dolaylı olarak öldürürsünüz, ölümlere neden olursunuz, ama başka bir şekilde, iktidarınızın sürekliliği öldürmeye bağlı olur. Belki şu anda böyle bir şey yapamayacak bir yapıdasınızdır. Ama iktidar yolu zorlu bir yoldur. Uzun bir yoldur, insanı dönüştüren bir yoldur. Ancak iktidara hazır hale geldiğinizde, gerektiği kadar dönüştüğünüzde, bu yolu tamamlayabilirsiniz."
Kitap bu öykülerden yola çıkarak çok temel eleştirilerde bulunuyor Maya'nın ağzından. Nükteli, ince ve umut dolu... Umut dolu çünkü hala bizim gibi insanların varlığına işaret ediyor.

Mutlaka okunması gereken kitaplardan. Zira gözümüzün önündekini görmememiz için oluşturulan suni  görebilirliği kırıyor, aynanın arkasını gösteriyor.

Bendeki kitap Doğan Kitap'tan Mart 2011 tarihli.

Kitap:
Doğan Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Dr.com.tr
Babil.com
Pandora.com.tr

27 Ekim 2014 Pazartesi

Bir Zamanlar İzmit

0 yorum
Emekli Orgeneral Hikmet Bayar'ın askerlik öncesi İzmit anılarını derlediği kitap. Kitaptan beklentim daha çok İzmit'in '30'lu '40'lı yıllarının bir betimlemesiydi. Elbette ki o dönemin İzmit'i mevcut. Bu mevcudiyet anılarla bezenmiş durumda. Bunun yanı sıra, 2000'li yıllara da gelinerek dönem karşılaştırılması ve İzmit için çeşitli öneriler mevcut.

Birazcık ismine aldandığımdan olsa gerek anıdan çok bir tarih kitabı beklentisiyle okumaya başladım. İlk sayfalarda da o hissiyatı vermişti. sayfalar ilerledikçe anılar arttı. Anıların da şöyle bir güzelliği var ki o dönemde yaşamış İzmitlileri görmek mümkün!

Orgeneralimizden de beklendiği üzere nizami bir üslup ve kurgu mevcut. Tasniflemeler net çizgilerle belirli. Ama yine de duygular öne çıkıp kendilerini gösteriyorlar.

Anılar, İzmit'le iç içe bir şekilde, ev yaşamından tatil zamanlarındaki gezmelere kadar tüm bir hayatı kapsıyor. Benim en çok içimi burkan ise Körfez'in sularında rahatlıkla yüzüldüğü zamanlardır... Şimdiki durumu maalesef malumunuz...

Bu kitabın bir diğer özelliği de Hikmet Bayar'ın iki ciltlik çalışmasının ilk cildini oluşturması. Kitaba başlamadan hemen önce bunu belirtiyor ve ikinci cildin, askerlik anıları olduğunu anlatıyor.

Bendeki kitap Kastaş Yayınevi'nden Şubat 2002 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Dr.com.tr
Babil.com
Pandora.com.tr
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.