8 Ocak 2015 Perşembe

Martı

Richard Bach'ın şaheseri.  Martı Jonathan Livingston'ın hikayesi. Martı Livingston, sürü içinde aykırı davranışlar gösterir. Gününü yemek bulmak dışında farklı şekillerde uçmayı da dener. Sadece martı gibi uçmaz istemez. Uçmak onun için bir tutkudur; uçmak sadece uçmak değildir. Martı Livingston, özgürlük peşindedir! Bu davranışları yüzünden de çok geçmeden, sürüden uzaklaştırılır.

Üç bölümden oluşan bu uzun öykü Russell Munson fotoğraflarıyla da bezenmiştir. Richard Bach'ın, kitap girişindeki ithafı ayrıca güzel:
İçimizde yaşayan
Gerçek Martı Jonathan'lara...
Martı Chiang'ın Jonathan'a söylediklerinden bir kısmı paylaşmadan edemeyeceğim:
"Hayır Jonathan, böyle bir yer yok.Cennet bir yer, bir mekan değildir. Cennet öğrenmektir, mükemmliktir." Bir an sessiz kaldı. "Sen hızlı bir kuşsun, öyle değil mi?
"Ben... ben hızı seviyorum." dedi şaşkınlıkla ama yaşlı martının da bunu fark etmesinden dolayı gururlanmıştı.
"En iyi hıza ulaştığın an, cennete de ulaşmış olacaksın Jonathan. Ve bu saatte bin mil, bir milyon mil hızla ya da ışık hızında uçmak anlamına gelmiyor. Çünkü rakamlar sınırları belirler; iyinin, mükemmelin sınırları yoktur. Mükemmel hıza ulaşmak oğlum, orada olmak demektir." (sayfa 57)
Bendeki kitap Epsilon Yayınevi'nden Kader Ay Demireğen çevirisiyle Ağustos 2014 baskısıdır.

Kitap:
Epsilon Yayınevi
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com
Dr.com.tr

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bach'ı benimle tanıştıran kitaptır kendisi. Öylesine kendine bağlamıştır ki sonrasında diğer kitaplarını da seve seve okutmuştur.

Yorum Gönder

 
Copyright © Kitaplık
S.Y.