Hayatın içinden bulup çıkardıklarını bizimle paylaşan "a bu da böylemiş" dedirten, bazen bizim de farkında olduklarımızı onun üslubuyla, neşe dolu bir kitap okuyoruz. Zaten kitabın arkasında da;
"Eğlenin diye yazıyorum, başka derdim yok. Vallahi. Gayet ciddiyim!"diye yazıyor Gülse Birsel. Amacına da ulaşıyor. İçinden en beğendiklerimi alıntılamaya, anlatmaya kalksam tüm kitabı buraya yazmam gerekir! Mükemmel bir sohbet havasında okuyup, bittiğine üzüldüğüm bir kitap.
Önsöze de şu şekilde başlıyor:
"Hep aynı soru...Onun kalemiyle, onun üslubuyla...
'O metinleri siz mi yazıyorsunuz?' "
Kitabı yazılarına göre, bölümlendirmiş."Yoga, organik gıdalar ve vejetaryenlik, doğal hayat... Sakın evde denemeyin!" bunlardan birisi. Toplamda 23 bölüm ve bir sürü yazıyla hayatın ta içine dalıyoruz.
Gülse Birsel, Sabah Gazetesi'nde yazmayı hala sürdürdüğünü söylemek lazım gelir.
Kitapta en sevdiğim bölümlerden birini alıntılamadan edemedim! "Dağınıklık" başlığı altındaki yazısı şöyle:
"Evler niye dağılır?
Ben size söyleyeyim.
Evler kendi başlarına yaşayan birer organizmadır. Ve kendi kendilerini dağıtırlar.
'Bunu buraya kim attııı?' diye seslenirsiniz. Kimse cevap vermez. 'Bu bardağı sen mi buraya koydunduuun?' diye bağırırsınız.
'Yoo ben koymadım!'
'Koltuğa kim çiklet yapıştırdıııı?'
Cevap yok.
Evde yaşayan herkes inkâr edince, geriye tek açıklama kalır:
Ev kendi kendini dağıtmakta ve kirletmektedir.
Bulaşıklar, giysi dağları, yastıklar, eski gazeteler, boşalmış bardaklar, dolmuş kuültablaları, kâğıt topları, hepsi de bu alçak organizmanın işbirlikçileridir!"
Gülse Birsel'in elimize aldığımız ilk göz ağrısı bu kitabın yeri diğerlerinden ayrıdır.
Bir dostla sohbet edip gülmek gibisi var mı?!
Kitap:
Epsilon Çevrimiçi Alışveriş
KitapYurdu.Com