Kürk Mantolu Madonna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kürk Mantolu Madonna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Nisan 2013 Cumartesi
Kürk Mantolu Madonna
Bir Sabahattin Ali eseri. Füsut Akatlı'nın yazdığı önszöde Sabahattin Ali'nin, kendi eserine, uzun öykü dediğinden bahsetmiştir. Bir çırpıda okunan bir eser. Raif Efendi'nin hayatı sadece anlatıcıyı değil bizi de içine sürüklüyor.
Raif Efendi hakkındaki bilgileri yine kendisinin yazdığı bir gün için yazılmış bir günlükten alıyoruz. Raif Efendi içine kapanık bir çocuk ve genç olarak yaşıyor. Maria Puder'in kendi portresini sergilediği bir sergide bu resmi görmesiyle hayatının akışı değişiyor. Bu portreye Andreas del Sarto'nun Madonna delle Apie tablosuna atıfla Kürk Mantolu Madonna ismi verilmiş. Maria Puder'in bu genci farkedip yanına gelmesiyle, Raif Efendi'nin ona farkedemeyecek kadar önüne bakması içe kapanıklığının boyutlarının bir emaresidir. Bir akşam bar gezisinden dönerken Maria Puder ile göz göze geliyor. Ancak bunun sarhoşluktan mı ileri geldiğini düşünürken ertesi gün aynı saatte onu gördüğünü düşündüğü caddeye geliyor Maria Puder gerçekten de oradadır!
Belki kısa belki uzun bir altı ay için Raif Efendi bambaşka bir insan oluverir! Mihriye Hanım'la evli olup kayınbiraderleri Vedat ve Cihat'la; Ferhunda Hanım ve eşi Nurettin Bey'le ve onların çocuklarıyla ve kendi kızları Nurten ve Necla ile birlikte yaşamaktadır. Yaşamını kastederek "Bu daha ne kadar sürecek?" diye sormaktadır anlatıcıya bir zaman.
Bir kaç noktada Türk filmi tadında kurgulama olduğu gözünüzden kaçmayacak: Raif Efendi "adresi bilmiyorum" diyerek gitmeyecek; lakin daha öncesinde, kaldığı pansiyonun sahibi adres değişikliği varsa polise ikamet değişikliği bildirme zorunluluğundan bahsediyor.
Sabahattin Ali'nin tahlilleri, hayatın kendisi gibi, akışında gelen olgular. Bazıları ne kadar acı olsa da hayatın bir parçası olduğunu Sabahattin Ali, aynı şekilde hissettirerek yazmış. Ayrıca bazı kullanımdan düşmüş cümle ve kelime yapılarını da görmek, onları özlediğimi hissettirdi.
Raif Efendi, on yıl sonra hiç beklemediğimi bir haberle, bir gerçekle on yılını çöpe attığını farkediyor. Bu tek gün yazılmış günlüğünde Maria Puder'den sonra ilk defa açılıyor, anlatıyor, bir nevi bize hayatını özetliyor. Bir çokları için ve kimi zaman kendisi için lüzumsuz olduğunun sanan bir adam yavaş yavaş kendi sakin görünen duvarlarının içinde boğuluyor.
Bendeki kitap Yapı Kredi Yayınları'ndan Eylül 2003 tarihli 10. baskısı.
Yapı Kredi Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)