19 Aralık 2013 Perşembe

Galapera Öykü Fanzin Aralık 2013

0 yorum
Galapera Kültür ve Sanat Derneği'nin yayımladığı fanzin Ağustos 2011'den bu yana okuyucularıyla buluşuyor. Benim onlarla tanışmam Aralık 2013 ile çok yeni oldu. Fanzin her sayısında kapağına bir yazar taşıyor.

Aralık 2013 sayısında;
Merhaba / Jale Sancak
Bayan Olsaydınız Anlar mıydınız? / Semrin Şahin
Suzan'ın Yürüyüşü / Nurten Çakır
Barış Acar'dan Nitelik Bir İlk Adım: Pıhtı / Hasan Uygun
Vanilya Kokulu Hatıralar / Derya Delibaş
Gül Tutan Kadın / Melis Arsay
Son Umut Treni / Gülseren Akdaş
Dil Sözsüz, Yürek Buruk / Kerem Bakıcı
Edebiyat ve Muhalefet (Panel) / Füsun Çetinel
Düm! / Gülbin Aksu Demirhan
Bıçak Altı / Emrah Koçak
O-KUM-A / Ezgi Demir
Kösele / Eylem Yurtsever
İlkyaz Ölümleri / Hürriyet Demirhan
GALAPERA'da Kitaplar Arasında
mevcut. Dolu dolu bir sayı.

Jale Sancak, Merhaba diyerek karşılıyor. Kapak konuğu Füruzan hakkında kısaca bizleri bilgilendiriyor.

"Bayan Olsaydınız Anlar mıydınız?" diye soruyor Semrin Şahin. Bir ayrılığı kadın gözünden anlatıyor.

Suzan'ın Yürüyüşü'nde eşine ve çocuklarına şiddet uygulayan babanın kızı Suzan...

Hasan Uygun bir inceleme ile karşımızda.

Derya Delibaş'tan bir özlem, bir kaybediş, bir arayış öyküsü: Vanilya Kokulu Hatıralar. Bir annenin yerini ne tutabilir ki?

Gül TUtan Kadın'da Melis Arsay renklerin arasında geçmişten gelenin bir öyküsünü bize sunuyor.

Son Umut Treni'nde Gülseren Akdaş, sonsuza gideni anlatıyor.

Dil Sözsüz, Yürek Buruk'ta Kerem Bakıcı bize bir aşk öyküsü sunuyor.

Edebiyat ve Muhalefet Füsun Çetinel derlemesiyle karşımızda. Panelin konuşmacıları; Semih Sökmen, Müge Sökmen, Meltem Ahiska, Bülent Somay, Murat Gülsoy, Nazlı Ökten.

Gülbin Aksu Demirhan Düm! adlı kısa öyküsünde bize bize deniz kenarında bir akşamı anlatıyor.

Emrah Koçak'tan Bıçak Altı ile bir hastane öyküsü.

O-Kum-A'da Ezgi Demir, bizlere bir ölüm sonrasını aktarıyor.

Hürriyet Demirhan, İrfan Yalçın'ın İlkyaz Ölümleri kitabını anlatıyor.

GALAPERA'da Kitaplar Arasında'da Galapera'nın Aralık için seçtiği kitapları görüyoruz.

Aralık soğuklarında, çayın kahvenin yanında size bambaşka pencereler açıyor!

İnternet: Galapera Öykü Fanzin
E-Posta: bilgi@galapera.org veya laloze68@gmail.com



8 Aralık 2013 Pazar

Louis Lambert

0 yorum
Balzac'tan mükemmel bir eser! Louis Lambert, erken yaşlarda okumaya merakıyla fark edilir. Papaz olan dayısının yanında eğitim görmeye başlar. Bir gün bahçede kitap okurken soylu bir kadın onu fark eder ve zekasını test eder. Sonrasında onun iyi bir okulda okuması gerekliliğine karar vererek onu  -anlatıcımızın da okulu olan- Vendome Koleji'ne gönderir. Bu kolej ki Balzac'ın da eğitim gördüğü kolejdir aslında!

Louis Lambert, Emanuel Swedenborg'dan etkilenen kendi düşünce sistemini kurmak peşindedir! Anlatıcımızıla yakınlaşmaları sayesinde Louis Lambert'i okuyoruz. Anlatıcımızın okuldaki lakabı Şair'dir, Lambert'inkiyse Pythagoras(Pisagor)'dır. Böylece Pythagoras ile Şair için bambaşka bir düşünce akımı, bir öğreniş başlar!

Louis Lambert için Balzac otobiyografisi niteliğinde olduğu söylenir. Bu noktadan yola çıkarsak Lambert'in kurduğu düşünce sistemi Balzac'ı ifade etmektedir. Bunu görmemek elde değil zaten! Balzac'ın kurduğu düşünce dünyasında gezinmenin ve o tuhaf gizemin tadı bambaşkadır! Bu düşünce sistemini oluştururken Lambert'in etkilendiklerinden etkilenip etkilenmediği benim için soru işaretidir. Balzac Lambert üzerinden, düşünce sistemini kurabilmesi için gerekli ortamı idealize etmiş gibidir. Lambert, ufak tefek zayıf bir insandır. Balzac ufak tefek olmasına karşın gayet etine dolgun bir kişidir malumunuz. Bu bariz karşıtlık ile birlikte başka diğer karşıtlıklar, Lambert'in düşünce ortamıyla Balzac'ın düşünce ortamı arasındaki ayrılıkları göstermektedir. Zaman zaman Lambert ile Balzac'ı birbirinden ayıramamak, zaman zamansa ayırmak Balzac'ın kurduğu başka bir dünya, başka bir kelime oyunudur!


Ortamlar farklı olsa da hedefin aynı olduğu da bir başka gerçektir. Balzac, bu gerçekliği Pauline üzerinden bundan şu şekilde ifade etmektedir.
Zihninin gittiği yoldan ben de geçiyorum; bütün dönemeçlerini bilmesem de en azından hedefte onunla buluşuyorum. (sayfa 107)
Balzac'ın zihninde, düşüncelerinde dolaşmanın eşsiz keyfi bambaşka! Kurduğu sistemse daha da başka bir lezzet! Her kütüphanede mutlaka olması gereken bir kitap! Tüm kitap boyunca Louis Lambert'in zihin labirentinde dolaşmak zevkinin yanı sıra, kitabın son kısmında Louis Lambert'in nadir zamanlarda kurduğu, son cümleleri maddeler halinde okumak da çok daha farklı bir tattır!

Louis Lambert aynı zamanda biraz trajik bir kişidir. Başta oluşturmaya çalıştığı düşünce sistemini, sonda talihsiz bir biçimde yaşar! Bu olayın trajedi olup olmadığı ise ayrı bir tartışma konusudur. Trajedi midir, yoksa iç meleğini bedeninde özgürleştirmeyi başarmış mıdır?

Louis Lambert! Muhteşem ötesi bir kitap, muhteşem ötesi bir karakter! Hayatın tamamı üzerine kurulu, yaşam ötesi düşünceler bütünü yalnız bir insan!
Yaralı işçi, yoksul loğusa, hastalanan orospu, yüzüstü bırakılan çocuk, sakat yaşlı, kötü alışkanlıklar, giderek cinayet, sığınacak bir yer bulabiliyor, şefkat görebiliyor burada; ama bir şey keşfeden, düşünen insana karşı herkes acımasız. (sayfa 68)
Dayısına Paris'ten yazdığı mektupta böyle söylüyor Louis Lambert.

Bendeki kitap Kocaeli Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'ne ait olup Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'dan Oktay Rifat, Samih Rifat çevirisiyle Şubat 2011 tarihli baskısıdır.

Kitap:
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com 
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.