27 Mart 2014 Perşembe

Deli Kadın Hikayeleri

0 yorum
 Dün, kütüphanede dolaşırken gördüm bu kitabı. Adı daha önce geçmişti lakin beklemedeydi. Beklememesi, beklenmemesi gereken bir kitap! Mutlaka kütüphanemde olması gereken bir kitabı nasıl da gözden kaçırmıştım bilmiyorum!

Mükemmel ötesi bir kitap! Ancak hemen belirtmeliyim, bazı insanların rahatsız olacağı bir içeriğe sahip. Adına yakışır şekilde! Çok sevdim kitabı.

Mine Söğüt, öykülerinde -yaşlı kadın, genç kadın, çocuk, kadın; deli kadın, akıllı kadın- kadınlar başkahraman! Öyle ki kadına yaklaşımı harika sembollerle ve muhteşem ötesi bir üslupla aktarmış! Elden düşmeyen kitapta her an, toplumun herhangi bir yerindeki bir kadını görebilirsiniz! Toplumun kendisini, kadının kendisini, çocuklarını, aşklarını, yaşamlarını, özlemlerini, hayatı... Uzun hayatı, kısa hayatı, intiharla biteni, cinayete kurban gideni, katil olanı, öleni, yaşayanı, yaşadığını sananı... Hepsi! Harika bir kitap!

Kitabı elime alırken içinden resimlerin çıkacağını hiç beklemiyordum! Bahadır Baruter imzalı resimler öyküleri bambaşka bir zamana ve mekana taşıyor!

Ayakları yere basan fantastik bir dünya içinde yaşayanlara porselen fincanda bir çay... Her şeyle dolu bu dünya, doğuruyor!

Mine Söğüt, harika bir şahesere imza atmış! Bahadır Baruter, mükemmel resimler sunmuş! Bir aile harika bir evlat vermişler!
İçindekiler:
Annemin O Harikulade Saçları
Beni Öldürmek İsteyen Muhteşem Hayat
Kürt Kediler Çingene Kelebekler
Hatmi Çayı
İçinde Ateşe Yakın Bir Şey Olan Kadın
İyi Geceler Ölü Kediler
Maharetli Pembe El
Kendi Hayatlarımızı Yaşamak Varken
Madam Arthur Bey
Naz Neden Derine Gömmemiş Kediyi?
Pencereler Kelebek Delileri Sever
Sinekler Sevişirken
Vakvak Ağacı
Veda Töreni
Vicdansız Bir Memlekette Öldüm Ben
Yılan
Ağacı Kayıp Parkta
Balon
Aşkı Hikaye Yapan İmkansızlık Değil midir Anneanne?
Parmaksız Yakup
Kendimi Neden Bu Şehirde Öldürdüm?
Hepsi birbirinden güzel hikayeler! Parmaksız Yakup başkahramanı erkek olan tek hikaye. Ayrıca her öyküden önce bir şiir var ki onlar da ayrıca güzel!

Beni Öldürmek İsteyen Muhteşem Hayat'tan önceki şiir:
Kasıklarımda mağara gibi büyük bir yara.
Doğurmakla öldürmek arasında uzun ince bir ip.
Delirmekle yemek pişirmek arasında kısa kalın bir kalas.
Gidip geliyorum.
Gidip geliyorum.
Her adımda b-i-r ş-e-y eziyorum.
Şimdi o şeyi üzerine kusacağım.
Şimdi o şeyle gözlerini oyacağım.
Şimdi bak... iyi bak... ben o şey olacağım. (sayfa 18)
Muhteşem bir kitap!
Kendini öldürmeden önce küçük bir veda töreni düzenledi. Bir başına, yapayalnız ama gösterişli bir tören. Önce küçük tuvaletteki alaturka helanın taharet musluğunu açtı. (sayfa 117 - Veda Töreni öyküsünden)
 Kitabın ilk baskısı Ekim 2011'de Yapı Kredi Yayınları'ndan. Üçüncü baskı Ocak 2012 tarihli. Bendeki kitap Kocaeli Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'ne ait. Ancak hemen kendime de bir tane edineceğim! Bu kitap mutlaka kütüphanemde bulunmalı! Ve bu kitap benim için bir Türk Klasiği olmuştur!
 Kitap:
Yapı Kredi Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr

26 Mart 2014 Çarşamba

Mesken Fanzin Sayı 1

0 yorum

Fanzinin nerede karşınıza çıkacağı belli olmaz. Mesken Fanzin de bir anda karşıma ilk sayılarıyla karşıma çıktı. Aralık 2013'te basmışlar Erdinç Top ve Okan Akbulut. İki kişi, çok da güzel bir sayı basmışlar! Kişilikli bir fanzin olmuş! Kapakları hep Türk Filmleri'nden ölümsüz karelerle bezeli! Diğer sayılarına daha ulaşamadım. Bunun dışında dikkatimi çeken "mektuplaşma ya da çay adresi" vermeleri oldu.
erdinç -ulan artık çıkaralım bi şeyler bi meşgale olsun hem bakarsın güzel olur.
okan - artık başlayalım
Meskeni kağıt kalem olanlara...
İçindekiler
John Fante
Çığır
o
günlerden pazar
ve sen kuş olur
sesler
anonim
ve şiir
meyal
mhk
sanatı sanatçılardan kurtarın
Falconetti başlığıyla geliyor mottolar dizisi. Sonrasında Okan'ın şiiri Çığır;
şehrin doğuşunu izler gibi
izledik devrimi
dizeleriyle başlıyor.

Erdinç'in O şiiri;
gece olunca şiir okurdu.
ışığın ve efkarın elverdiği sürece.
dizeleriyle başlıyor.

Okan'ın Günlerden Pazar öyküsü bir pazar gününü anlatıyor.
takvim yine pazar gününü gösteriyordu. yine sıkıntılı bir gün olacak diye içinden geçirdi. pazar günlerini hiç sevmezdi.
Erdinç'in Ve Sen Kuş Olur şiiri;
ah bir çırpınmaydı belki ömür
uğruna insanlar şiir yazardı
dizeleriyle başlıyor.

Okan'ın Sesler şiiri;
sesler geliyordu uzaktan
uzaktan geliyordu sesler
dizeleriyle başlıyor.

10 ve 11. sayfalarda Yusuf Atılgan'ın eserlerinden alıntılara yer vermişler. 10. sayfada Aylak Adam'dan 11. sayfada Anayurt Oteli'nden...

Sonrasında Erdinç'in Anonim şiiri;
-elbette anonimdir musluğun damlaması.
dizesiyle başlıyor.

Okan'ın Ve Şiir şiiri;
kötülük sularında bulunmamışız biz
bu şehir bizim için ham
dizeleriyle başlıyor.

Erdinç'in Meyal manzum eseri;
eşrefpaşada gördüm onu, oniki yıl geçmişti aradan.
cümlesiyle başlıyor.

Okan'ın mhk şiiri;
parça parça olmuş bir kentin
bölük börcük sözcükleriyle sevdik
dizeleriyle başlıyor.

16 ve 17. sayfalarda Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ından alıntılara yer vermişler.

Son olarak Alexander Brener ile Barbara Schurz'un izmasını taşıyan Sanatı Sanatçılardan Kurtarın! metnini kısaltarak vermişler. Radikal teori karşısında sanatçılar.

Arkakapakta da Yusuf Atılgan...

Okan'la Erdinç'in eserleri beğenilir beğenilmez, o öznel bir durumdur, ancak ortaya çıkardıkları fanzin çok yerinde, gayet kişilikli olmuş! Ellerine sağlık.
twitter.com/MeskenFanzin
meskenfanzin@gmail.com


 
Copyright © Kitaplık
S.Y.