26 Mart 2012 Pazartesi
Satranç
Stefan Zweig eseri. Kitabı arkadaşım okumam için ödünç vermeden önce biraz anlatmıştı. Ancak her ne kadar anlatmış olursa olsun okuduktan sonra üzerine bolca konuşmak gerektiğini, anlatılanların zayıf kalacağını anladım. Stefan Zweig, bu eserinden sonra intihar etmiş. Bu olay bile kitabı başlı başına bir okuma sebebi.
Kitabı yayına hazırlayan Şebnem Sunar Satranç tahtasında bir Avrupalı adlı önsüzü de okunmalı. Zira Stefan Zweig'ı biraz olsun tanımadan kitabı okumak yavan kalacaktır. Dönemin bakış açısını tanımalı ve kitabın zenginliğini bir kere daha görmeli.
Stefan Zweig Hitler döneminin çalkantılı Avrupasında hem milliyetçi hem de Avrupalı olma bilinciyle kendi iç çatışmaları ve gerilimleriyle kopma noktasına kadar gelmiş velhasılı kelam kopmuştur da. Sonunda Arjantin'e göç etmek zorunda kalır...
Öykü de Arjantin'e giden bir gemide başlamaktadır.Czentovic adında genç bir dünya satranç şampiyonu da aynı gemidedir. Ünü bütün dünyayı sarmış bu satranç ustasının geçmişinin de bir kesitini okuduktan sonra. Öykü devam ediyor. Anlatıcı karakterin bu ustayla yakınlaşma çabalarının sonucunda bir maç tertip edilebiliyor. Czentovic ustaya karşı gemideki tüm satranç severler maça başlıyor. İlk el Czentovic'in galibiyetiyle sonuçlanıyor. İkinci el ilerlerken Dr. B. sahneye çıkıyor ve maçın berabere kalmasını sağlıyor. İşte bu noktadan sonra bu gizemli satranççıyla Czentovic'in müsabakası istenir oluyor. Anlatıcı karakter, Dr. B.yi buluyor ve onun öyküsünü bizlere aktarıyor.Dr. B. Hitler öncesi Almanya'da devletin gizli ama önemli yazışmalarını ve mali durumlarını yöneten küçük, kendini iyi saklamış bir avukatlık bürosundadır. Amcasının işini devam ettirmektedir. SS'ler sonunda Dr. B.yi yakalarlar ve bir otel odasına kapatırlar. Gardiyanından ve onu sorguya çeken askerlerden başka kimseyi göremektedir ve kimseyle konuşamamaktadır. Böyle bir hiçliği betimler Dr. B.Hiçlik arttıkça Dr. B. akıl sağlığını koruması gerektiğini farkeder ancak hiçliğin ortasında bunu yapacağı herhangi bir araç yoktur. Bir sorgu zamanında bekletildiği odada, askerlerden birinin montunun cebinde bir kitap farkeder ve bunu çalar. Sonunda kendini meşgul edecek bir araç bulmuştur.Bir kitap! Kitabın satranç kitabı olduğunda üzüldüğünü itiraf eder. Kitapta büyük satranç ustalarının 150 maçı vardır. Sonunda kendini bu oyunlara kaptırır. Her oyunu ezbere oynayabilecek duruma kadar gelir. Bir süre sonra bu oyunları hayalinde ezbere oynamaktan sıkılır ve kendiyle oynamaya başlar! Zihninde hem siyahtır hem beyaz...
İşte Dr. B.nin satrançla tanışma hikayesi böyledir. Tabi bu hikayenin devamı da var. Benim arada kestiğim önemli noktaları da. Hepsini anlatırsam tadı kalmaz. Dr. B.nin serbest bırakılması da buna dayanır. Şebnem Sunar'ın da belirttiği gibi Stefan Zweig'ın iç çatışmalarının yansımasını Dr. B.de görüyoruz. Çıldırırcasına bir mücadelenin sonucunda da Stefan Zweig'taki siyah da beyaz da ölür.
Bendeki kitap Can Yayınları'ndan. İlk baskısını 1997 yılında yapmış. Benim okuduğum Haziran 2011 tarihli 32. baskısı.Ayça Sabuncuoğlu çevirisi. Kapaktaki, satranç atı da ayrıca hoşuma gitti. Malumunuz at, satrançtaki en farklı hareket kabiliyetine sahip taş. Önünde herhangi bir taş olmasının önemi yoktur. Düzlemsel de gitmez. L'dir onun hareketi. At üzerine kurulmuş da bir çok maç vardır...
Kitap:
Can Yayınları Çevrimiçi
KitapYurdu.Com
23 Mart 2012 Cuma
Açlık Oyunları
Kitapçı
Samet Yangın
Etiketler:
Açlık Oyunları,
Açlık Oyunları Serisi,
Bilim-Kurgu,
Fantastik,
Roman,
Suzanne Collins
0
yorum
Daha az önce bitirdim.Hemen buraya yazıyorum. Kitabı en az bir kez olsun eline alanlar bilir; arka kapakta Stephen King'in kitap için bir cümlesi var:
"Elimden bir türlü bırakamadım... Bağımlısı oldum."Tam anlamıyla böyle. Kitabı elimden bırakmayı düşünmek şöyle dursun, fırsatını bulduğum her anda okudum. Ders aralarında, otobüste, evde, uyumadan önce. Hatta dün gece okurken, ihtiyaçtan uyudum. Sabah dinç uyanıp daha rahat okumak için, olayları kaçırmamak için.
Açıklık Oyunları'nın kısa tarihçesi şu şekilde: Kuzey Amerika'daki 13 mıntıka başkent Capitol'e karşı ayaklanır ve Capitol bu ayaklanmayı bastırıp 13. Mıntıka'yı tam anlamıyla yok eder ve kalan mıntıkalarla Capitol arasında İhanet Anlaşması imzalanır. Bu anlaşmaya göre her sene başkentte Açlık Oyunları düzenlenecek ve her mıntıka 12-18 yaşları arasında biri kızı biri erkek iki haraç gönderecektir. Bu haraçlar arenada hem arena şartlarıyla hem de kendi aralarında ölümüne savaşacaklardır. Oyun kurallarına tek galip çıkmalı ve diğer 23 haraç ölmüş olmalıdır.
Biz hikayeyi 12. Mıntıka'dan Katniss Everdeen'den takip ediyoruz. Kuradan kardeşi Primrose çıkar, ancak Katniss onun yerine haraç olmaya gönüllü olur. İkinci haraçsa Peeta Mellark'tır.
Kitabın üç seri olmasından baş karakterin, yani Katniss'in hayatta kalacağını herkes tahmin edecektir. Buna rağmen kitabı bu kadar sürükleyici kılan Katniss'in diğer haraçlarla olan ilişkisi ve diğer haraçların akıbetinin ne olacağıdır. Adetimdir -her zaman olmasa bile- kitabın son sayfasındaki son cümleyi veya, son paragraf kısaysa, son paragrafı okurum. Bu kitapta da okudum. Ancak bu sefer aşırı meraktan! Çok defa savaş verdim okumamak için ancak dayanamadım. Size tavsiyem, bu seferlik, böyle bir alışkanlığınız varsa, yapmayın! Ben son paragrafı okumama rağmen elimden düşüremedim! Eğer okumazsanız varın gerisini siz düşünün.
Bu kitabın bir özelliği de bugün -23 Mart 2012- sinema uyarlaması vizyona giriyor! Kitap zaten hayalinizde bir film oynatıyor bundan dolayı da film uyarlamasını daha çok merak ediyorsunuz. Bu tür kitapların uyarlamalarında genelde hayal kırıklığı olur, çünkü herkes hayalindeki filmde farklı görür. Şunu da belirtmek isterim ki fragmanı izlediğimde ağzım sulandı. Biletimi çoktan aldım bile!
Açlık Oyunları Sinema Uyarlaması IMDB Linki
Çiko'yla birlikte okuyoruz kitabı ki o da üç gün içinde ilk kitabı bitirdi, ikinci kitap için de üç gün ayırdı ve bitirdi. Kendisi Uluslararası İlişkiler uzmanı. Bu sebeple Açlık Oyunları'nın sadece bir kurgu olmadığını çok daha rahat gördü. Hemen hafızalarınızı yoklayın ve Kuzey Amerika'daki kolonileri düşünün. İngilizler'in sömürgesi altında yaşayışlarını... Tahmin edin bakalım kaç koloni vardı? 13... Suzanne Collins tarihten, mitlerden ve bilim-kurgudan beslenerek okumaya doyum olmaz bir kitap çıkartmış. Katniss'in iç çatışmaları, insanların kana susamışlığı ve baskının kişiler üzerinde etkisini de çok güzel şekilde anlatmış.
"Bunu tam olarak nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Sadece... Kendim gibi ölmek istiyorum. Sence mantıklı mı?" diyor Peeta 151. sayfada.Kitap Pegasus Yayınları'ndan Sevinç Tezcan Yanar çevirisiyle Şubat 2009'da ilk baskısını yapmış.
Belirtmeden geçemeyeceğim, çünkü Pegasus'a yakıştıramadım, kitapta yer yer baskı hataları var. Göze batmasa da çarpıyor.
Açlık Oyunları Resmi Sitesi
Serinin diğer kitapları:
İkinci Kitap: Ateşi Yakalamak
Son Kitap: Alaycı Kuş
Kitap:
Pegasus Yayınları
KitapYurdu.Com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)