25 Şubat 2014 Salı

Sherlock Holmes Dörtlerin İmzası

0 yorum
Martı Yayınları'ndan dört kitaplık Sherlock Holmes serisinin ikinci kitabı. Bir günde biten kitap, kendini tekrar okutturuyor!

İlk Kitap:
Sherlock Holmes Kızıl Dosya

Kapağı ayrıca hoşuma gitti. Arkası dönük olan kişi BCC'nin güncel Sherlock Holmes uyarlamasında oynayan Benedict Cumberbatch'in siluetini anımsattı. 

Bayan Morstan, Cecil Forrester'in yanında çalışmaktadır. Babası on yıl kadar önce kendisine bir ulaşmış ve Londra'da bir otelde buluşma ayarlamışlardır. Ancak babası buluşmaya gelmemiştir. Bayan Morstan ne kadar babasını bulmaya çalışsa da bulamamışdır. Altı yıl kadar öncesinde kulağına kendisinin arandığı haberi gelmiştir. Bayan Morstan iletişim bilgilerini gazeteye ilan vermiştir. Böylelikle kendisine her sene çok nadide bir inci gönderilmiştir. Bayan Morstan ne kadar uğraşsa da göndericiye ulaşamamıştır.Bayan Morstan'ın Sherlock Holmes'e gelmesinin nedeni ise, gönderici kendisiyle iletişime geçmiş ve bir buluşma ayarlamıştır! Sherlock Holmes ve Dr. Watson çok ilginç bir hikayenin derinliklerine ineceklerinin farkında değillerdir.

Gerçek anlamda bir gün içinde biten bir kitap. 

Bendeki kitap Cumhur Mısırlıoğlu çevirisiyle Martı Yayınları'nın Mayıs 2013 tarihli baskısı.

Kitap;

24 Şubat 2014 Pazartesi

Yeniçeri Kılıç Kından Çıkınca

0 yorum

Hakan Kağan romanı. Yeniçeri Ocağı'nı 3. Selim zamanındaki Nizam-ı Cedid yüzünden gerçekleşen isyandan (Kabakçı Mustafa İsyanı) başlayarak anlatılıyor.

Elvan, doğrudan Sultan 3. Selim'e bağlı bir görevlidir. Sultan Selim'in verdiği görevle hayatına devam etmektedir. Hakan Kağan öykünün temelinde Pir Elvan'ı işlemektedir. Tarihi bir roman olduğu için bazı olayların birden bire sonuçlanması beklenmiyor. Çünkü o noktaya kadar nazlı bir örgü varken, sonucun birden karşınıza çıkması olay örgüsünde bir aksaklıkmış gibi hissettiriyor. Bununla birlikte, olayları birazcık renklendirmek adına olsa gerek, Behiye karakteri var ki olmasa da olurmuş... Bunlara rağmen okuması güzel bir roman karşımıza çıkıyor.

Okuma esnasında bağlantıların koptuğu anlar olabiliyor. Birazcık da Yeniçeri tarihine bağlı kalmak adına yapılmış gibi görünüyor.

Bektaşi Tarikatı'na eğilim de kitabı ayrıca güzel kılıyor. Yeniçeri ile Bektaşi birlikteliği güzel işlenmiş. Bunun yanısıra Kazan Kaldırma'yı bir romandan okumak insanı o günlere götürüyor.

Bu tip romanların sayısının çoğalması gerekmetedir. Bununla birlikte takvime çok da bağlı olmaksızın kurgusal romanlar da ilgi çekici olacaktır. Sadece Elvan'ın çalışma şekli üzerine bile bir roman çıkacağına inanmaktayım.

Kitabı okurken bir tarih kitabı havasında okumadığım için takvimle ve isimlerle pek fazla ilgilenmedim. Ancak bu yine de Kabakçı Mustafa İsyanı'nın bir roman şeklinde okumak ayrı bir zevk oldu.

Hakan Kağan ile bu romanla tanıştım. Süslü bir üsluba sahip. Takvimin sabitliğini yumuşatmak için böyle bir yol seçmiş gibi.
Güneşin turuncuya dönen ışıkları, ahşap evlerin damlarına yenice yüz sürmüştü ki Frenk kulesi dibinden bir doğan havalandı. (sayfa 9)
"Eski bilmeler demiştir ki; üç şey vardır ki ateş gibi yakıcıdır. 'Krallarla arkadaşlık etmek, kadınlara sır vermek, bir de acaba zararı dokunur mu diye zehir içmek.' İktidar zehirdir, ona kavuşmak için krallarla arkadaşlık etmek gerek." (sayfa 139)
Galip'i kucaklarken biliyordu ki hiçbir toprak parçası, hatta padişahın bütün mülkü bir oğul etmezdi. (sayfa 216) 
 Bendeki kitap Timaş Yayınları'ndan Eylül 2009 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
Timaş Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.