C. hayata tutunamaya çalışan, onun tabiriyle, çalıntı para yiyen bir kişi. Doğru kadını arıyor. Onu istiyor.
C. hayata kimi zaman iyimser kimi zaman kötümser yaklaşıyor . Mesleğine gelince "Aylakım ben, çalıntı para yerim!" der. İnsanlığa karşı içinde kabaran öfke şarap kadehinden taşıyor. Doğru kadını arama yolunda yanlış kadınlarla geçirdiği zamanlar ve C.nin babasıyla çatışması onun hayatını kalıplara sokuyor. Oysaki C. kalıpları, alışkanlıkları sevmez.
"Bir yerleri olması kötüydü.Sonra insan kendinin değil, o yerin isteğine uygun yaşamaya başlardı."
Tek başına yaşadığı evinde tek dostu kitaplarıydı. Bir de evi toparlamaya gelen kadın var. Ama sadece var.
Aylaklığı aşmak için kendine çeşitli işler de bulur aslında ama çabuk sıkılır. Sokak isimleri toplamak insanın sıkıntısı kaç zaman alır ki?
C.nin en sevdiği işlerden birisi -farkında olmasa da- insanları izlemek.Hepsini izler... İnsanların içinde keşfettiklerinden sadece ikisi:
"Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor.Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona birşeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor.Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına arıyorlar, eritiyorlar."
"Sokakta kendi kendine sesli gülünmeyeceğini bilmeyen yoktu."Bu başyapıtın son cümlesini ayrı bir güzel.
"Biliyordu, anlamazlardı."Kitap:
YKY Çevrimiçi alışveriş
KitapYurdu.Com
0 yorum:
Yorum Gönder