Büyük umutlarla başladığım kitap. Zaten yoğunluktan, koşturmaktan kitap okumaya zaman kalmıyor. Okuduğumda da ikinci sayfada sızarken bana bir ilaç gibi gelecektir diye düşünüyordum. Unuttuğum şey kafanın da buna hazır olması, zihnin dinginliği.
Yazarla bu kitabıyla tanıştım. Anlatımının sezgiselliği işleri daha da sarpa sardı. Okurken zihnimi odaklayamıyordum. Ama kitabı da elimden bir türlü bırakamadım. En uzun sürede bitirdiğim kitap ünvanına sahip oldu. Hem sonunu beklerken hem de trajedinin boyutlarını anlamaya çalışırken bir yandan da kendimle uğraşırken kitap eridi gitti.
Neal Stephenson'ın dili çok ilginç. Bilim-kurgu kitabı ancak kimi zaman öyle bir boyuta giriyor ki "siz zaten bunu biliyorsunuz." diyor. Ancak beynim bilse de bilmese de isyan ediyor "ben bunu bilmiyorum" diye. Örneğin bir cihaz adı ortaya atıyor, onun varlığını tespit etmek, ne işe yaradığını falan hep tahayyüle bırakıyor. İşte zaten yorgun, dikkat eksikliği olan zihinde bunu başarmak çok zor oluyor.
Kitapta benim ilgimi çeken kitabın başlığı ve kitap içerisinde konu başlıkları oldu.
Resimli okuma kitabı, nanoteknoloji ile hazırlanmış bir kitap. Kitap bir çocuğu yetiştirmek üzerine oluşturulmuş bir kabileler devri kitabı. Kabileleri teknolojik düşünelim lütfen. Böylece olaylar ilerlemektedir.
Bendeki kitap 6:45 Yayınları'nan Sibel Hacıoğlu çevirisiyle Ekim 2012 tarihli ilk baskısı.
Kitap:
AltıKırkBeş
Kitapyurdu.com
İdefix.com
13 Eylül 2016 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder