15. doğumgününe günler kala Sofie Amundsen postakutusunda Kimsin sen? yazılı bir not bulur ve olaylar gelişir. Not Alberto Knox adında bir kişiden gelmektedir. Sofie'nin felsefe öğretmeni, filozofu... Felsefe tarihinde bir gezintiye başlarlar.Bu gezinti sırasında Hilde Moller Knag'ın doğumgünü kartlarını postakutusunda ve başka yerlerde bulmaya başlar. Hilde'nin babası Binbaşı Albert Knag'tandır kartlar. Sofie ve Alberto varlıkları üzerine bir araştırmaya da girişmişlerdir. Sofie ve Alberto aslında Albert'in kızı Hilde için yazdığı bir doğumgünü kitabında olduklarını keşfederler ve Alberto kitaptan kaçmak için bir plan yapmaya başlar ve plan Sofie'nin doğumgünü partisinde sonuçlarını verecektir.
Uzun zaman sonra tekrar okudum kitabı. Tekrar okumalarda düşüncelerin gelişimi, aynı kitapta farklı bakış açıları yakalamanın eğlencesi daha bir başka. Olaylar benim doğum yılımda, 1990'da geçiyor. İlk basım 1991...
Benimle akran. O yüzden daha da bi' başka yeri. Çizgisel felsefe ancak bu kadar güzel kurgulanabilirdi. Çağımız artık bilimkurgu çağı, belki bilimkurgu öğeleriyle bi' başka yazar tekrar ele alır bunu ancak bu kadar olacağını yine sanmıyorum.
Öykünün temelinde ve insanlığın da temelindeki "ben neyim?" sorusu yatıyor. Sofie ve Alberto kendilerinin birer öykü karakteri olduklarını buldular. Biten her öykü gibi onlar da sonsuzluktalar; arkadaşlarıyla.
Bazen alışveriş merkezlerinde insanları izlerim. Fotoselli kapılara şaşırmamalarına, şaşırırım! 1990'lı yılların bilimkurgu modasıydı kendiliğinden açılan kapı! Ama o kadar sıradan ki şimdi... Bunu da işliyor Jostein Gaarder eserinde.
Merak et ve şaşır! Farkındalığın temelini oluşturuyor?
Binbaşı Albert Knag, Sofie Amundsen'i anlatan bir roman yazdı. Jostein Gaarder Binbaşı Albert Knag'ı anlatan bir roman yazdı. Aslında iki katmanı yazan da oydu. Kitabın içindeki bu küçük gönderi çok eğlenceli.
Bendeki kitap Pan Yayıncılık'tan, 2006 tarihli onüçüncü basım. Çevirisi Sabir Yücesoy tarafından yapılmış.
Sofie'nin Dünyası: Felsefe tarihi üzerine bir roman, ileride çocuklarıma okutacağım kitaplardandır!
Ayrıca kitap beyazperdeye de aktarılmış:
http://www.imdb.com/title/tt0125507/
Kitap:
Pan Yayıncılık Çevrimiçi Alışveriş
KitapYurdu.Com
15 Şubat 2012 Çarşamba
23 Ocak 2012 Pazartesi
Yürek Burgusu
Kitapçı
Samet Yangın
Etiketler:
Daisy Miller,
Henry James,
Ormandaki Canavar,
Öykü,
Roman,
Yürek Burgusu
2
yorum
Kitapta Yürek Burgusu kısa romanından başka iki uzun öykü daha var.Ormandaki Canavar ve Daisy Miller. Bu iki öykü de aşkı irdeliyor.
Şu anda sizi uyarmam gerek çünkü bu cümleden sonra romanın ve öykülerin sonlarıyla ilgili cümleler yer alacak. Öyle ki bu kitapta sonlarla ilgili dikkatimi çeken ölüm olmuştu.Her sonda mutlaka bir ölüm var.
Yürek Burgusu, hayalet üzerine inşa edilmiş ve bu da bir tür aşk içeriyor. İki küçük yetim kardeş amcalarının velayetindedir. Yeni, genç mürebbiye gelir. Kendinden önceki mürebbiye hakkındaki bilgisi çok azdır. Yeni ortamını tanımaya çalışırken daha kaldığı yerde tanıştırılmadığı insanlar görmeye başlar ve sonunda onların kim olduğunu öğrenir.
Ormandaki Canavar, başına mutlak surette kötü bir şey geleceğine inanan ve onu bekleyen bir adamla -John Marcer-, ona bu yolda destek veren bir kadını -May Bartram- anlatmaktadır. John Marcer yıllar sona May Bartram'ı tekrar görür ve onun kim olduğunu zorlukla anımsar. Sırrını -başına geleceği şeyin ne olduğunu bilmeden beklediğini- söylemiştir, ancak onu tekar gördüğünde bunu hatırlayamamıştır. May'se ona bunu hatırlatmış ve olay olup bitinceye kadar yanında olacağının sözünü vermiştir. John yıllarını bu olayı bekleme körlüğünü gösteririken elinden uçup gidenlerin muhasebesini çok sonraları yapacaktır.
Daisy Miller, hovarda bir Amerikan kızının annesi ve kardeşiyle Avrupa turunda Winterbourne adında bir başka Avrupa'da yaşayan Amerikalı arasındaki ilişkiyi anlatmaktadır. Daisy'nin davranışlarını tasvip etmeyen sosyeteyi; onun saf olduğuna inanan Winterbourne ve aralarındaki kovalamaca üzerine inşa edilmiş çatışmaları anlatıyor. Bu da bir tür aşk hikayesi.
Henry James, çatışmalarla yüklü, gözlemlerle donatılmış eserlere imza atmış. Adam Yayınları'nın baskısının güzelliği kitabı daha da çekici kılmıştır. O sarı sayfalar Henry James'in anlatmak istediklerine çok güzel bir perde oluşturmuş.
Kitap, Necla Aytür çevirisi.
KitapYurdu.Com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)