1 Ağustos 2014 Cuma

Başlat

1 yorum

Ernest Cline'ın kitabı. İlk kitabı olmasına rağmen ustaca bir üslupla sizi şaşırtacak. Kitabın kurgusu sayesinde bir an elinizden düşüremeyeceksiniz.

2045'te Dünya çok da güzel bir yer değildir. OASİS insanların bu çirkin dünyadan kaçtıkları sanal bir dünyadır. Sanallıktan çıkıp gerçek bir dünya haline gelmiştir neredeyse. İnsanlar OASİS'e bağlı yaşamaktadırlar... İşlerini oradan halledip, oradan para kazanabilmektedirler. Derken OASİS'in kurucusu James Halliday ölür ve mirasını oyunun gizlediğini söyler. Bulan ilk kişi mirasının sahibi olacaktır! James Halliday tam bir 80'ler aşığıdır ve ipuçları da hep bu dönemden gelmektedir. Büyük av böylece başlar! İlk ipucunu da 5 yıl sonra Wade Owen Watts bulur. Böylece Av oldukça hızlanır!

Gelecekte geçen bir geçmiş öyküsü gibi. İlk oyunlar döneminden OASİS'e... Kurgusu içinde kaybolup giderken diğer yandan da sanallık ve gerçeklik üzerine küçük bir sorgulama da mevcut. Ernest Cline'ın ilk kitabı için oldukça güzel bir kurgu olması ayrıca ilgi çekici. Üslubundaki hafiflik de kitabına uygun bir şekildedir. 80'leri gelecekte okumaksa daha da ilginç oldu.

Kitabın kurduğu dünya aslında pek de uzak sayılmaz...

Bilim-kurguyu ve bilgisayar oyunlarını seviyorsanız mutlaka okumanız gereken kitaplardan. Ki zaten bi' kere başlayınca elinizden düşüremeyeceksiniz. Uzum zamandır bu tarzda gördüğüm en iyi kitaplardan biri diyebilecek durumdayım.

Ancak üslup ile ilgili olarak şu olumsuzluğu eklemeden geçemeyeceğim. Bolca "epik" ve "kıyak" kelimelerini görmek sizi şaşırtmasın.

Ayrıca Ernest Cline'ın güzel de bir Websitesi bulunmaktadır: www.ernestcline.com
Bendeki kitap Dex Kitap'tan Taylan Taftaf çevirisiyle Haziran 2011 tarihli baskısı.

Kitap:
Dex Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Dr.com.tr

29 Temmuz 2014 Salı

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

0 yorum

Milan Kundera eseri. Kitapta ilk dikkatimi çeken üslup oldu. Aşk bağlamında Çek ülkesinin Ruslar tarafından işgalini ve o dönemin bir kesitini okuyoruz. Yazar, zaman zaman romanı kesip söze karışıyor. Felsefe ve psikoloji izlenimlerini bize aktarıyor. Kurgunun kendi halindeliği ayrıca güzel. Milan Kundera dönem ağırlığı veya hafifliği altındaki insanları gösteriyor ve bunu sade cümlelerle gerçekleştiriyor.

Kitabı önemli kılan bir çok nokta var. Savaşın renk değiştirmesinden, günümüz propaganda stratejilerinin temellerine kadar her şey var. Bunların altında insan... Okudukça derinlere yükseliyorsunuz.

Dört ana karakter ve bir köpek... Hayat ağır yahut hafif. Akıyor ve akmaya devam edecek... İçindekiler de ağır yahut hafif...
Rus devletinin bundan önceki bütün suçları son derece temkinli bir gölgenin koruyuculuğu altında işlenmişti. Bir milyon Litvanyalının yurtlarından sürülmeleri, yüz binlerce Polonyalının katledilmesi, Kırım Tatarlarının ortadan kaldırılmaları belleklerimizde hala, ama ortada fotoğraflı belge yok; bu yüzden er ya da geç bunlar da yalan, uydurma sırasına girecek. Oysa, dünyanın dört bir yanındaki arşivlerde hem fotoğrafları hem de filmleri saklı duran 196 Çekolovakya işgali böyle değil. (sayfa 73)
Kitap 1983'te çıkan bir kitap. Türkiye'de İletişim Yayınları'ndan ilk baskısını 1986'da yapıyor. Bendeki 2007 tarihli, Fatih Özgüven çevirisiyle 32. baskısı.
Adsız şansızlığın ülke için ne kadar tehlikeli olduğu ancak şimdi anlaşılıyordu. Sokaklar ve binalar özgün adlarına kavuşamayacaklardı artık. Bu adsız şansızlık sonucunda, bir Çek kaplıcası ansızın hayali, bir minyatür Rusya'ya dönüşüvermişti, Tereza'nın orada bulmayı umduğu geçmişe de devletçe el konulmuştu. (sayfa 172)
 Kitap:
İletişim Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Dr.com.tr
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.