21 Şubat 2016 Pazar

Memleketi Ben Kurtaracağım!

0 yorum
Gülse Birsel eseri. Her zamanki Gülse Birsel. Kitap sadece siyasi hicivden oluşmuyor. Bir özgeçmiş ile başlıyor. Daha sonra siyasi kısım başlıyor. Siyasi dediğime bakmayın, tamamen atlarla(!) ilgili. Dokundurmalarla ilerliyor. Lütfen, memleketimizin kurtarılacak hali yok ama işte Gülse Birsel, kendi yapsa nasıl yaparı açıklıyor birazcık. Sonrasında da gündelik konulara geri dönüyor kitap.

Çok hızlı giden bir kitap. Bu kitabı alan, sanıyorum ki, halihazırda köşesini okuyanlardır. O yüzden uzun bir köşeyazısı gibi geliyor. Çayla, kahveyle, sabah haberleri arasında; işe giderken serviste, otobüste, öğle arasında, bir bölüm okuyup bitiveriyor.

Kitap bittikten sonra, Gülse Birsel'in ilk kitabı aklıma geliyor: Gayet Ciddiyim! Nereden nereye geldik... Kitabın çıkış tarihi 2000'ler, buraya işleniş tarihi 2010'lar... Haranın son haliyse; akşam televizyonunuzu açın... Orada olanlar sadece haranın yüzde biri...

Memleket, canım, iyiye gidiyor; gayet ciddiyim!

Bendeki kitap Doğan Kitap'tan Aralık 2015 tarihli 40. baskısı.

Kitap:
Doğan Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com

31 Ocak 2016 Pazar

Kafes

0 yorum
Josh Malerman kitabı. O kadar çok reklamı döndü ki merak edip okudum. Yazarı aslında bir müzik grubu üyesi. Bu kitap da ilk kitabı.

Kitap hakkında sosyal medyada çok güzel övgüler vardı, bu akıma kapılıp okudum. Şunu net bir şekilde söylüyorum; eğer kitabı okuyacaksınız beklentinizi yüksek tutmayın.

Kitabın temelinde yatan; günümüz akımlarından "çok kötü bir şey olup insanlar ölmeye başlayıp hayatta kalma savaşı eserlerinden. Buradaki belirsizlik, kitabın içinde de mevcut. Yani "ne olduğu konusunda sadece fikir yürütüyoruz, ne olduğuna dair bir cevabımız yok ve insanları bir şey öldürüyor ve biz de bundan korunmaya çalışıyoruz. Belirsizlik; aslında temel bir felsefedir. Bu felsefe güzel işlenseydi belki çok daha farklı yerlere gelebilirdi konu. İşin tuhaf yanı ise bu ne olduğunu bilmediğimiz olaylar "Rusya Raporu" olarak tanımlanıyor. Aslında hala soğuk savaş izlerini taşıyan bir kitap. Belki de bir soğuk savaş silahı olarak bile değerlendirebiliriz bu kitabı.

Rusya Raporu, insanlar sokaklarda, dışarıda herhangi bir yerde bir şey oluyor (insanlık bunu görmek ile bağdaştırıyor) ve bu olan şeyden dolayı çıldırıyor, etrafındakileri ve/veya kendilerini öldürüyor. Böylece salgın başlıyor. Bu noktada "insanların kendilerinden korktuğu" düşünce akımı da yayılıyor, ama bir şekilde onların da delirdiği hissi kitapta yansıtılıyor.

Kitabı Malorie karakterinin gözünden okuyoruz. Hamile olduğunu düşüncesiyle kitap başlıyor. O dönemde de Rusya Raporları gittikçe artıyor ve olaylar başlıyor.

Kitabın kurgusu geçmiş ve şimdiki zaman ikililiğiyle sağlanmış. Hikaye iki koldan akarken sonuca doğru gittiğimizi düşünüyoruz. İşte bu da ikinci kitabın olma ihtimalinin yüksek olduğunun göstergesi.

Kitabın adını her gördüğümde nedense Fermat's Room'u çağrıştırıyordu. Öyle bir şey yok. Zaman geçirmek için güzel bir kitap. Hollywood filmi tadında bir kitap. Çok büyük beklentilerle başlamak lazım. Korku kitabı olarak gösterilmesi de benim için ayrıca ilginç oldu. "İnsan bilmediğinden korkar" mottosu yıllardır işlenen bir konuydu ve bunu tekrar işlemiş olması ile bir çok ödül almış olması da benim verilen ödülleri sorgulamama neden oldu.

Bendeki kitap İthaki Yayınları'ndan Aslı Dağlı çevirisiyle Ekim 2015 tarihli 5. baskısı.

Kitap:
İthaki Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Babil.com


 
Copyright © Kitaplık
S.Y.