26 Mart 2014 Çarşamba

Kuşatma 1453


Okay Tiryakioğlu kitabı. İstanbul'un Fethi'ni romanlaştıran bir eser. Kitapta dikkatimi çeken ilk nokta Fatih Sultan Mehmet'in kendisiyle konuşması oldu. Ancak kendisine "sen" ağızla konuşmasını biraz yadırgadım. Bazı cümlelerde "sen" ağız yerinde olmamış, istenilen anlam verilememiş. Düşünmeye "ben" ağız daha çok yakışırdı sanki. Bununla birlikte, bu düşünme durumları gemilerin karadan yürütülmesi konusuna değinmemiş. Sanırım Fatih'in bu olayı iyice gizlemeye çalışmasını yansıtmak adına böyle bir tutum sergilenmiş.

Sonunu bildiğimiz bir savaşın bir de romanını okumak gayet güzel. Bu tarz kitapların başka yazarlarca da yazılması taraftarıyım ve Timaş Yayınları bu konuda Okay Tiryakioğlu'nun  ve Hakan Kağan'ın eserlerini yayınlıyor. Umuyorum bu konuda yazan yazarların sayısı artacaktır.

Kitap macera kitabı tadında ilerliyor. Bu da onun için ayrı bir güzellik. Kitapta iki noktaya gelmeyi sabırsızlıkla bekledim. Bunlardan ilki gemilerin karadan yürütülmesi ve ikincisi Ulubatlı Hasan'ın nasıl meydana çıkacağı.

Fatih'in çadırıyla XI. Konstantin'in meclisi arasındaki ikili anlatım da (hatta üçlü bir anlatım var; Azaplar Ocağı'ndan bir grup asker de anlatılıyor) kitaba çok güzel bir hava vermiş.
-Bugün, artık pek çok şeyin bir anlamı yok eski dostum. Hayatlarımızın, düşlerimizin ve geçmişlerimizin; gelecek ise zaten bir masal. (sayfa 245)

Elden düşmeyecek şekilde kendini okutturan bir kitap böylece meydana gelmiş! Akışın kronolojik sırasını teyit etmedim. Bir başvuru kitabından ziyade bir roman olarak baktım.

Kitap Timaş Yayınları'ndan olup ilk baskısını Mayıs 2009'da yapmış. 10. baskısı ise Mart 2011 tarihli.
Timaş Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Bence de senli anlatımın farkı kendini sorguya çekmesi aslında insanın kendisi ve yaptıklarıyla arasın da nasıl farklar oluştugunu,kendi ve yapan olarak sorgulaması anlatıma derinlik katmış.

Yorum Gönder

 
Copyright © Kitaplık
S.Y.