Jean Christophe Grange etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Jean Christophe Grange etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mart 2020 Pazar

Son Av

0 yorum

Grange'ın yeni kitabı. Bu karantina günlerine polisiye yakışacaktır elbet.

Niemans adlı Fransız komiser başına gelen elim olaydan sonra sahadan çekilmiş ve eğitimci olarak devam etmektedir. Ancak yeni kurulan bir ekibin içine dahil edilmiştir. Danışman olarak vakalara yardım edecektir. Ancak ekip tek başına kendisinden oluşmaktadır.

Niemans'ın isteği üzerine ekibe birisi daha katılmıştır. Ivana Slav genç bir polistir. Fransa-Almanya sınırında yaşanan bir cinayeti aydınlatmak için Alman polisiyle birlikte çalışacaklardır.

Öldürülen ise ekonomik bir imparatorluğa sahip bir ailenin genç varislerinden birisidir. İpuçları çok belirsizdir. Tek büyük ipucu varis bir av yöntemine göre -pirsch- öldürülmüştür ve bu yönteme göre temizlenmiştir. Bu ikilinin ilk sorgusu aile doktoruyla başladı.

Ölüm von Geyesberglerin kendi arazi olan Kara Orman'de gerçekleşmiştir. Bu orman ailenin kendi partileri özenle baktıkları, yetiştirdikleri bir özel mülk.
Aristokratın tek bir meydan okuması vardır, kan. (sayfa 276)
Peki bu meydan okuma sadece hayvanlara karşı mıdır? Yoksa insanlar bu av partisinin neresindedir?
Soy her şeydir ve öğrenim aşağı tabakalardan biri için zavallı bir umuttur. (sayfa 279) 
Avlanma ile toplumsal yaşam arasındaki bağ ve bağlamlar yadsınamaz benzerlikler sergiliyor... İnsan en tepedeki avcı durumunda. Bizi avlayan var mı? Belki de Covid-19 bizim avcımızdır?
Gerçek çevreciler avcılardır. Bu doğru. Ormanı tehdit eden en büyük tehlike, aşırı kalabalıklaşmadır. (sayfa 71)
Av ve avcılığı insan harici düşündüğümüzde tamamen doğal ve dengeli oluyor. Hatta durumu kabulleniyoruz. Ancak insan işin içine girince olaylar çetrefilleşiyor.

İnsan insanı avlar mı?

Bendeki kitap Tankut Gökçe çevirisiyle Şubat 2020 tarihli ilk baskısı

Kitap:
Doğan Kitap

13 Ağustos 2015 Perşembe

Koloni

0 yorum
Jean-Christophe Grange eseri. Nazilere kadar uzanan bir kurgu. Nazilerin insanın sınırlarını zorlayan deneylerin ürkütücülüğü malum. Kitap bu hisle çevrili.

Katedralde işlenen bir cinayetle olaylar başlıyor. Kurguda kimi zaman "acabalar" kendini gösteriyor. Ancak, konu edilen olayların gerçek hayatta bile acabası varken, kitabın acabaları kitaba baharat oluyor.

-Evet bu ütopya. Bu yüzden de gerçek.
Francesca doğru söylüyordu. İnsan hayal kurmak için yaratılmıştı, yani itaat etmekten çok mücadele etmek için. Bu evrimin kuralıydı. Ve özellikle de insan şiir için yaratılmıştı. Ütopya da şiirseldi. Ve şiir daima gerçekliğin karşısında olacaktı. (sayfa 250)
Kitap Doğan Kitap'tan Tankut Gökçe çevirisidir.

Kitap:
Doğan Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.