8 Temmuz 2013 Pazartesi

Hobbit

1 yorum

J.R.R. Tolkien'in Ortadünya'sının ilk kitabı! Silmarillion ile Tolkien'in Ortadünya'sının notlarına başlamıştım. Silmarillion'daki takip zorluğu bu kitapta yok. Tersine çok akıcı bir şekilde ilerliyor! Ancak yine de sanki Tolkien daha çok şey anlatmak istiyormuş hissine kapıldım. Bol hayal gücü ile başbaşka bir macerayı bizlere aktarmış!

"Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı. Solucan kuyruklarıyla ve sulu çamur kokusuyla dolu, iğrenç, pis, ıslak bir oyuk değil, oturacak veya yemek yiyecek bir yeri olmayan kuru, çıplak, kumlu bir oyuk da değil: Bir hobbit kovuğuydu ve bu da konfor demekti." (sayfa 7)
Sözleriyle başlayan mit üslubuyla bizleri Ortadünya macerasına götürüyor. Bolca bulunan düğümlerden "nasıl kurtulacaklar" hissini tekrar tekrar yaşıyoruz ve Tolkien bu sorunun cevabını çok uzatmadan hemencecik veriyor! Bu da kitabı ayrıca ilginç kılan bir özellik olarak gözüme çarptı.

Hobbitimiz meşhur Galdalf'ın da eşliğinde, Yalnız Dağ; Dağaltı Krallığı varisi Thorin önderliğinde bir araya gelmiş cücelerle birlikte, Dağaltı'nı; ejderha Smaug'tan geri almak için yola çıkar! Hobbit burada hırsız görevindedir! Bu görev Yüzüklerin Efendisi üçlemesine yol açan bir olaya da imza atıyor.

Ortadünya yollarında gezinirken "ben olsaydım ne yapardım" sorusunu da sormaya başladıysanız Ortadünya'nın uçsuz buçaksız sınırları içinde gezimeye başlamışsınız demektir!

Irkların türüne göre var olan karakterleri net çizgilerle çizilmemiş olmasının kazandırdığı belirsizlik meraka yol açıyor.

Bu kitabın önce filmini izleyip daha sonra bu kitabı okudum. Bu da ayrı bir tat katıyor. Sinema uyarlamasının bu kadar çok sevilmesinin nedeninin şu olduğunu farkettim; filmlerin sanat yönetmenlerinin beklentilerin üzerinde bir iş koymuş olmasıdır. Zira kitapta karakterler için çok detaylı bir çehre betimlemesi bulunmamaktadır. Bunu da Tolkien'in bir başka imzası olarak görüyorum: Ortadünya sadece benim değil, hepimizin. Hepimiz bir şeyler katmalıyız.

Sayfa 25'te sözleri geçen şarkının; kitabın sinenama uyarlamasında benim için mükemmel olması da ayrıca hoştur. Kitabı okurken, tekrar tekrar dinlediğim bir şarkı olmuştur. Şarkı için : http://www.youtube.com/watch?v=BEm0AjTbsac

Kitabın sonu olması doğal ama beklenmeyen sonlardan olmuş. Bu da ayrı bir tat katmış.

Bendeki kitap İthaki Yayınları'ndan Gamze Sarı çevirisiyle Kasım, 2011 tarihli 6. baskısı.
İthaki Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com

4 Temmuz 2013 Perşembe

İlk Aşk

0 yorum

Turgenyev'in eseri. Klasikler için her saat mükemmeldir. Ama bazı saatler çok daha güzeldir! Bir öğle vakti ağaç, gölgesi altında, bir akşamüzeri sedir üstünde veya bir gece serinliğinde! İlk Aşk, Vladimir Petroviç'in ilk aşkından ve aşık olduğu kadının garip doğasına yaklaşma çabasından ibaret! Gençliğin başlarında ve aşkı tanımanın heyecanıyla ve karakterinin ağırbaşlılığıyla bir aşkı ve karşılık alamayacağını bile bile bu aşkı yaşamanın oluşturduğu hezeyanları kavrama yetisi aynı zamanda!

"Zinaida içime işleyen bakışını gözlerime dikti,
-Duydum, evet: Geldiğiniz için teşekkür ederim. Doğrusu sizi bir daha göremeyeceğimi sandım... Hakkımda kötü düşünmeyin, Volodya. Bazen üzdüm sizi ama, gene de düşündüğünüz gibi değilim ben.
Başını çevirip alnını pencereye dayadı.
-Emin olun öyle değilim... Biliyorum, kötü şeyler düşünüyorsunuz hakkımda...
-Ben mi?!
-Siz, evet... Siz.
-Ben... diye tekrarladım; kalbim yeniden karşı gelinmez bir büyünün etkisiyle titredi. İnanın bana, Zinaida Aleksandrovna; ne yaptığınız şeyler, ne de bana çektirdiğiniz acı sizi ömrümün sonuna kadar sevmeme engel olur. Her şeye rağmen seveceğim, size tapacağım." (sayfa 95)
"İç çektim. Yalan söylemek istemiyordum, gerçeği açıklamaktan da utanıyordum. Luşin halimden anlayan bir tavırla,
-O da düzelir, dedi. Yavaş yavaş... Önemli olan normal hayata dönmek, kendinizi tutkulara kaptırmamak. Ben başkasının iradesiyle cennete gitmektense -sadece ben istedim böyle- cehenneme sürüklenmeyi tercih ederim." (sayfa 96)
Bendeki eser Kum Saati Yayınları'ndan Mustafa Bahar çevirisiyle 2007 baskısı. Yayınevinin bilindik sıkıntılarının sayısı bu kitapta çok fazla değil.
 
Copyright © Kitaplık
S.Y.