9 Ekim 2013 Çarşamba

Limasol

0 yorum

Yishai Sarid eseri. Tanıdığımız topraklarda, uzaktan gördüğümüz bir hikayenin içine giriyor! Bölgeyi anlamak adına bambaşka bir eser! Bir polisiye! Adını bilmediğimiz bir İsrail casusunun başından geçenleri okuyoruz! İsrail'de kanlı bir eylem hazırlığı içinde olan bir örgütün elebaşına ulaşmak casusumuz aracılığıyla olacak! Ancak işin içine girdikçe casusun kafası karışacaktır. 3 farklı hayatı tek zihinde yaşayan bir adam! Yaşadığı coğrafya gibi zihni kaynayan bir adam... Polisiye roman temelinde coğrafyaya, olan bitene bir bakış!

Bölgeyi anlamak adına mutlaka okunması gereken eserlerden biri. Zira bölgeye yakın olmamıza rağmen aslında ne kadar uzak kaldığımızı ve ne kadar iyi bildiğimizi sorgulatan bir eser. İsrail Filistin çatışmalarının sonuçlarında zarar gören hayatlar!
"Bir anda Hani'nin davetin odak noktası haline geldiğini fark ettim. Onun kadar özgün bir Arap'la karşılaşmak -üstelik Gazze'den gelen bir Arap'la- hepsini çok heyecanlandırmıştı, sanki bir uzaylıyı ağırlıyormuş gibi çoşmuşlardı." (sayfa 126)
" 'O bir katil. Gözlerinden okudum. Onu orada, takside öldürmeliydim.'
'Hepiniz katilsiniz,' diye karşılık verdi Dafna." (sayfa 190)
Bölgenin sosyal yapısını anlamak adına bir eser. Eseri okurken tarafsız gözle bakmakta fayda var. Bunun dışında sosyal yapıyı derinlemesine ele alan bir kitap değil. Ancak bazı noktalara da değindiği aşikar! Dikkat çeken unsur ise, casusun, çalıştığı teşkilatın uygulamalarının okuyucuya aktarışıdır.

Bendeki kitap Koton Kitap'tan Esra Özdoğan çevirisiyle mart 2012 tarihli ilk baskısı.

Koton Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com

6 Ekim 2013 Pazar

Yarıgölge

0 yorum

Uwe Timm ile tanıştığım eser oldu. Yoğun edebi bir üsluba sahip. Bu üslubuna alışınca ortaya çok başka bambaşka bir biyografik roman ortaya çıkıyor!

Marga von Etzdorf'un mezarı merkezinde ve diğer mezarlar ile birlikte bir başka açıdan Almanya tarihine kesit ve Etzdorf'un kaotik hayatına bir bakış! Etzdorf Japonya'ya tek başına uçak ilk kadın ünvanına sahip Alman pilottur. Ancak hayatı onu hiç beklemediği bir sona hazırlamaktadır. Etzdorf merkezli bu anlatıda gri renkli bir atmosfer var! Kaotik bir döneme başka hangi renk yakışırdı?! İç içe geçmiş olaylar; belirsiz bir ruh... Sıradışı bir roman. Kronolojik olarak düşünmemek gerek bu romonı. Pergelin bir ayağı mezarlıkta iken diğer ayak hayat çizgisi üzerinde dolaşıyor. Dahlem ile tanıştıktan sonra sıradışı bir gece onları beklemektedir. Birbirilerine açıldıkları bu geceden sonra Etzdorf eskisi gibi olamayacaktır.

Etzdorf'un mezarında "Uçmak ömre bedeldir." yazmaktadır. Hayatı için canını feda etmiştir.
"Dört bir yanda şimşekler; kâh kesif bulutların içinde asılı kalıyor, kâh denizin hemen üzerinde uçuyordum, köpüren dalgalar, hoş olmayan bir yeşil sarı. Ardından yine bulutlar; öyle kesif ve usandırıcı ki, denizden bir parçacık bile göremiyordum. Boralar uçağı bir tür topu gibi yakaladı ve birkaç saniye içinde yüz metre kadar yukarıya ve aşağıya savurdu. Çok tuhaf, korkmuyordum. Şarkı söylemeye başladım. Hayır çocuklukta yalnız başıma -ve bu kendi kendime giriştiğim bir cesaret sınamasıydı- bodrum katına indiğimde yaptığım gibi korkudan değil, hayır, havada sağa sola savrulurken oluşan, korku dolu bir düşünce değil, uzlaşma, memnuniyet içinde kabullenişti. Sanırım, düşseydim şarkı söyleyerek düşecektim." 

Bendeki kitap Can Yayınları'ndan Melike Öztürk çevirisiyle Ekim 2012 tarihli baskısıdır.


 
Copyright © Kitaplık
S.Y.