29 Temmuz 2014 Salı

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

0 yorum

Milan Kundera eseri. Kitapta ilk dikkatimi çeken üslup oldu. Aşk bağlamında Çek ülkesinin Ruslar tarafından işgalini ve o dönemin bir kesitini okuyoruz. Yazar, zaman zaman romanı kesip söze karışıyor. Felsefe ve psikoloji izlenimlerini bize aktarıyor. Kurgunun kendi halindeliği ayrıca güzel. Milan Kundera dönem ağırlığı veya hafifliği altındaki insanları gösteriyor ve bunu sade cümlelerle gerçekleştiriyor.

Kitabı önemli kılan bir çok nokta var. Savaşın renk değiştirmesinden, günümüz propaganda stratejilerinin temellerine kadar her şey var. Bunların altında insan... Okudukça derinlere yükseliyorsunuz.

Dört ana karakter ve bir köpek... Hayat ağır yahut hafif. Akıyor ve akmaya devam edecek... İçindekiler de ağır yahut hafif...
Rus devletinin bundan önceki bütün suçları son derece temkinli bir gölgenin koruyuculuğu altında işlenmişti. Bir milyon Litvanyalının yurtlarından sürülmeleri, yüz binlerce Polonyalının katledilmesi, Kırım Tatarlarının ortadan kaldırılmaları belleklerimizde hala, ama ortada fotoğraflı belge yok; bu yüzden er ya da geç bunlar da yalan, uydurma sırasına girecek. Oysa, dünyanın dört bir yanındaki arşivlerde hem fotoğrafları hem de filmleri saklı duran 196 Çekolovakya işgali böyle değil. (sayfa 73)
Kitap 1983'te çıkan bir kitap. Türkiye'de İletişim Yayınları'ndan ilk baskısını 1986'da yapıyor. Bendeki 2007 tarihli, Fatih Özgüven çevirisiyle 32. baskısı.
Adsız şansızlığın ülke için ne kadar tehlikeli olduğu ancak şimdi anlaşılıyordu. Sokaklar ve binalar özgün adlarına kavuşamayacaklardı artık. Bu adsız şansızlık sonucunda, bir Çek kaplıcası ansızın hayali, bir minyatür Rusya'ya dönüşüvermişti, Tereza'nın orada bulmayı umduğu geçmişe de devletçe el konulmuştu. (sayfa 172)
 Kitap:
İletişim Yayınları
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Dr.com.tr

24 Temmuz 2014 Perşembe

Özgürlükten Kaçış

0 yorum
Erich Fromm'un mükemmel ötesi kitabı. Bireyden, topluma kadar özgürlük kavramı üzerine harika bir eser. Özgürlük nedir, insanın özgürlükten kaçışı neye bağlıdır gibi bir çok soruya cevap arayan eserde harika noktalara parmak basıldığını göreceksiniz! Felsefeyle psikoloji ve sosyolojinin harmanlanması sonucu harika bir insan çözümlemesi! İnsanı tanımak adına mutlaka okunması gereken kitaplardan! Kütüphanede mutlaka olması gereken bir kitap! Zira din konusundan başlayıp Hitler'e kadar harika bir sıralama içerisinde mükemmel bir kitap.

Erich Fromm'un gösterdiği yolun bu kadar düzenli bu kadar net olması anlaşılmasını kolaylaştırıyor. Bu üslupta okudukça şaşırmamak elde değil!

İnsan üzerine, insanlık üzerine bir şaheser!

Kitabı okurken elinizin altında kalem kağıtla birlikte bir de bu kitap için fosforlu kalem bulundurun! Örneklerle daha da zenginleşen kitap var olan bir gerçeği ayaklar altına seriyor.
Olmam gerektiğini sandığım kişiden hiçbir şey değilsem, "ben kimim?" (sayfa 201)
Bendeki kitap Payel Yayınevi'nden Şemsa Yeğin çevirisiyle Nisan 2011 tarihli altıncı baskısı.
Kitap:
Payel Yayınevi
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Bambu Dergi Sayı 6

0 yorum
 Ankara menşeili "tiyatro ve kültür sanat" dergisi. 6. sayıları (Mart Nisan) geçti elime... Ancak bu zamanaymış tanışmak fırsatı. Sekizinci sayıları yolda... İki ayda bir çıkıyor. Yani bu da demektir ki Bambu bir yaşını doldurmuş! Nice yaşlara nice!

Çizimler Selda Can ve Bumin Ergenekon imzasını taşıyor. Fotoğraflarda Elif Külah, Arslan Kuzu, Ahmet Aydın, Osman Kubilay Karan, Bihter Doğan imzaları var. Kapak çizimleri Selda Can imzasını taşıyor.

İçindekiler:
1 Yaşımızı Doldurduk - Bambu Dergi
Şizofren - Cenk Uras
Azra - Elif Külah
Kırmızısından Örgüsünden - Gökçe Şahin
Uykunun Katı Hali - Orhan Murat Bahtiyar
Mektup - İrem Nur Çiçek
Tanrı Baktı - Sinan Altındağ
Bilici - Begümşen Ergenekon
Serteser Aşk - Meltem Karaboyun
Bitti mi? - Bahar Yılmaz
Ninni - Ayşenur Atalay
Durakta Tesadüf-ü Müstesna - Bilge Ceren Acar
Küçük - Zeynep Burçe Gümüşlü
Güzin'in Gençlik Yılları; Anma - Salah Birsel
Ben Bir Kadınım; Anma - Yusuf Hayaloğlu
Uçuş Serbest - Evrim Aşçı
27 Mart Dünya Tiyatro Günümüz Kutlu Olsun! - Bambu Dergi
Şehir ve Sen - İsrafil Güler
Çiçek Gözlü Veysel - Mert Şahin
Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun! - Bambu Dergi
Norma'nın Şarkısı - Bihter Doğan
Atanarjuat ve Halam Geldi - Begümşen Ergenekon
Son Dönem Resimler'le Yüzleşme - Hilal Numanoğlu
Sanat Ne İşe Yarar? - Tan Doğan
Kayıp Yıllar ve "Ramiz ile Jülide" - Tayyip Erkan Kaçmaz
Hakan Gerçek ile Sanat, Edebiyat, Tiyatro ve Şiir Üzerine Söyleşi - Ozan Demircioğlu
Ruanda Soykırımı ve Hotel Ruanda - Arslan Kuzu
İki Şehir Arasında Kırmızı Bir Araba - Gökçe Erdem
Mesai - Esma Aydan Dikmen
Ay Yıldıza Mutluluk Fısıldar Gecelerinde - Celam Karsavran
Bambu Haber

Böyle dolu dolu bir sayı!

Cenk Uras Şizofren'de abi kardeşi anlatıyor! Ölüm ekseninde...

Ardından Azra'da Elif Külah bize iki arkadaşı anlatıyor. Bu iki arkadaşın yolu bizi bir tuhaf hikayeye götürüyor.

Kırmızısından Örgüsünden'de Gökçe Şahin bizlere bir yazarın öyküsünü anlatıyor.

Arda Deveci Karanlık Kral şiirine;
Gecenin başından
güneş ışıklarının toprağa
değdiği ana kadar sürer
karanlık kralın saltanatı.
dizeleriyle başlıyor.

Uykunun Katı Hali'nde Orhan Murat Bahtiyar ince bir noktaya değiniyor... Uykunun en katı halini görmek mümkün!

Mektup'ta İrem Nur Çiçek Bosna'ya kadar uzanıyor. Savaşı anlatıyor... Başka bir gözle...

Sinan Altındağ Tanrı Baktı şiirine;
Tanrı baktı
O hep bakıyor
dizeleriyle başlıyor.

Bilici'de Begümşen Ergenekon Çise Hanım ile Erlen Bey'in iki ayrı dünyasını kahve fincanı etrafında anlatıyor.

Meltem Karaboyun Serteser Aşk şiirine;
I
Ah gece gözlü sevdiğim,
gözlerin sevgilim,
şehrimin sokakları gibi karanlık,
şehrimin insanı gibi yorgun,
gibi ürkek.
dizeleriyle başlıyor.

"Bitti mi?"de Bahar Yılmaz bir bitmeyişi anlatıyor... Beş'in Altı'ya kadar olan uzaklığında...

Lorin'de Ayşenur Atalay Lorin'i anlatıyor, Lorin'in Agit ile arkadaşlığını gösteriyor.

Durakta Tesadüf-ü Müstesna'da Bilge Ceren Acar, durakta münasip bir kısmet karşılaşmasını bizlere anlatıyor.

Zeynep Burçe Gümüşlü Küçük şiirine;
akan her gözyaşında
bir melek boğulur
dizeleriyle başlıyor.

Daha sonra, Salah Birsel'in Güzin'in Gençlik Yılları şiirini konuk ediyor Bambu Dergi sayfasına.

Hemen ardından Yusuf Hayaloğlu'nun Ben Bir Kadınım şiiri konuk oluyor Bambu'ya.

Uçuş Serbest'te Evrim Aşçı uçakları, havaalanını, uçuşu anlatıyor.

Ardından Bambu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü için bir sayfa ayırıyor.

İsrafil Güler Şehir ve Sen şiirine;
Agamennon Ege'nin köpüklü sularında
gemilerini yürüttüğünde
dizeleriyle başlıyor.

Mert Şahin Çiçek Gözlü Veysel'de bizlere Aşık Veysel'i anlatıyor!

Ardından Bambu Dergi Dünya Emekçi Kadınlar Günü için bir sayfa ayırıyor.

Bihter Doğan Norma'nın Şarkısı'nda bizlere Norma'yı, bir hayatı anlatıyor.

Daha sonra Begümşen Ergenekon, Atanarjuat ile Halam Geldi filmlerini inceliyor.

Hilal Numanoğlu, Son Dönem Resimler'le Yüzleşme'de Ahmet Güneştek'in New York - Marlborough Galeri'de açtığı Son Dönem Resimler sergisi üzerine yazıyor.

Tan Doğan Sanat Ne İşe Yarar sorusunu cevaplıyor, yaşamının sanatçısı kadınına ithaf ederek...

Tayyip Erkan Kaçmaz Ramiz ile Jülide oyununu bize aktarıyor.

Ardından Ozan Demircioğlu'nun Hakan Gerçek ile söyleşisi geliyor.

Arslan Kuzu, Ruanda Soykırımı'nı ve Hotel Ruanda filmini bize anlatıyor.

İki Şehir Arasında Kırmızı Bir Araba'da Gökçe Erdem, bir yolculuğu anlatıyor, geçmişle gelecek arasında, iki şehirde sıkışmış...

Mesai'de Esma Aydan Dikmen, bize bir Gökkuşağı'nı anlatıyor, onun gününü...

Cemal Karsavran Ay Yıldıza Mutluluk Fısıldar Gecelerinde şiirine;
seni beklemek ıssız bir adada kimsesizliktir
dizesiyle başlıyor.

Daha sonra Bambu Haber'in sunduğu haberler ve sonda da temsilciliklerle birlikte bir sayı son buluyor! Nasıl geçtiğini anlamadan!

İnternet Sitesi
bambudergi@gmail.com
Facebook
Twitter

15 Temmuz 2014 Salı

Büyük Vuruş

0 yorum

Harlan Coben eseri. Çıtır çerezlik bir kitap. Tam kafa dağıtmalık.İçeriği, kurgusu, karakterleri sabun köpüğü. Zira Win'in gizemli haller, Myron'ın halledemediği her şeyi halletme durumu... Bu kadar özgüvenin nereden geldiği belirsiz. Polisler gelmiş geçmiş en aptal aynasızlar... Polisiye severler için çok çok zayıf bir kitap!

Neden okudum? Dedim ya, kafa dağıtmalık.

Valerie Simpsons Amerika Açık Tenis Turnuvası'nda öldürülür. Valerie Simpsons, geçmişte, çöküşünden önce, neredeyse Myron'ın müşterisi olacaktır. Ancak çöküşünden dolayı tenisi bırakmıştır. Kitabın ilerleyen kısımlarında çöküşün sebepleri de ortaya çıkacak.

Myron konuyu araştırırken herkes bu işten elini çekmesini yoksa kötü olacağını söyler... O kadar çok insan bunu söyler ki bi' an olayın çok büyük olduğunu düşünürsünüz. Ancak o noktaya kadar gelen hikaye olayın o kadar da büyük olmadığını size anlatacaktır.

Kitap kapağı anlatılan olayla hiçbir bağlantısı olmayan bir kapak. Yazık olmuş... Çok daha iyi bir yerde kullanılabilirdi. Satrancın "s"si geçmiyor. Öyle satrançlı bi' şeyler beklemeyin. Alakalı hiçbir şey yok.

Belki de kapak bize Myron'ın ne kadar zeki olduğunu söylemeye çalışıyordur.

Harlan Coben'in üslubu, olayı kesip karakterin tam da o anda ihtiyacı olan özelliklerini anlatmak üzerine kurulu. Dayatılan bu özellikleri kabullenmekse oldukça güç.

Sıcak yaz günlerinde terlemekten bunaldığınız anlarda iyi gelecek bir kitap.

Bendeki kitap Martı Yayınları'ndan E. Özlem Gültekin çevirisiyle 2010 baskısı.

Kitap:
Martı Yayınları


 
Copyright © Kitaplık
S.Y.