4 Aralık 2016 Pazar

Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar

0 yorum
Harry Potter dünyasına ait kitaplardan birisi. Filmi çıktıktan sonra tekrar ünlenen bir kitap. J.K. Rowling kaleminden gelmiyor. Newt Scammender tarafından yazıldığı bilinenen, Harry Potter serisinde adı geçen bir kitap.

Kitabın neresinden tutsak elimizde kalır.

Albus Dumbledore önsözüyle yazılmış ve kitabın Muggle'lar dünyasına da açıldığı belirtilmiş. Harry Potter serisinin neresinde "Muggler ve büyücülerle cadılar barış içinde yaşadılar" yazıyordu? İfşa oldukları nerede mevcut? Muggler'lar için fantastik canavaları tanıtan harika bir el kitabı olacağını mı düşündüler? Satış politikasına kurban gittiği o kadar bariz ki insan üzülüyor. J.K. Rowling bu kitapta bizim için tam anlamıyla çuvallamıştı. Harry Potter'ın kitap üzerine aldığı notlar da mevcut. Kitapta o notları görünce Hogwarts sıralarını ve hareket eden merdivenleri düşünmemek tabi ki elde değil. J.K. Rowling'in bu kitapta çuvallamış olması bir yana tanıttığı dünyanın büyüklüğü başka bir yana.

Newt Scammender kitabını 2001'de bastırmış görünüyor ki Harry'nin ilk kitabını elimize aldığımız yıla tekabül eder bu...

Newt Scammender çok dağınık yazıyormuş, öyle mi? Kitabın başlangıcındaki tanımlamadaki sistematik çalışma nedense canavarları tanımlarken bulunmamaktadır. Sadece Sihir Bakanlığı'nın derecelendirmesi hepsinde net olarak bulunmaktadır.

Newt Scammender Fantastik Canavarları kitaptakinden çok daha iyi tanıyan bir kişi olarak karşımıza çıkar. Ancak kitaptaki tanımlar çok zayıf kalmaktadır.


Filmiyle birlikte Harry Potter dünyası tekrar hareketlenmiştir. Zira filmin senaristliğini J.K. Rowling yapmıştır ki bu da filmin başlı başına Sihir Dünyası'na derinlik kazandıracağı kesindi. Sanal dünyada gezerken filmin sonuna takılmış o kadar çok genç kuşak gördüm ki üzüldüm. Bu noktadan sonra filmle ilgili içerik mevcuttur.

Fırıncı fantastik canavarları hatırlıyor muydu yoksa hatırlamıyor muydu? Aslında bu çok da önemli değil. Bunun üzerine makaleleri gördüm, okudum da... Ancak Ölüm Yadigarları göndermesini ve Grindelwald'ın varlığı her şeyden ötedir ve Sihir Dünyası'na bambaşka bir boyut kazandırmıştır!

Bu noktada film kitabın kendisinden kat be kat öne geçmiştir. Bu blog kitaptan ziyade Sihir Dünyası'ndaki bu yeni gelişmeye yöneliktir. Aslında olan şudur: Scammender döneminden Harry Potter öncesine ait tarihi göreceğiz. Lanetli Çocuk'un da gelmesiyle Sihir Dünyası'nı hareketli yıllar bekliyor diyebiliriz.

Fantastik Canavarler Nelerdir, Nerede Bulunurlar'ın orijinal baskısı tükenmiştir. İkinci el kitapçılarımız da "piyasayı fırsat bilerek" kitabı etmeyen değerler üzerinde satmaktadırlar. Kitabı sırf filminden dolayı alacaksanız almayın. Yapı Kredi yeni baskısını yapacaktır diye tahmin ediyorum. Piyasa canlandı ne de olsa...

Her şey bir yana J.K. Rowling, puslu alanları bize biraz daha gösterecek.

Diğer bir tartışma konusu da Harry Potter'la tanıştığımız bu dünya üzerine yeni yapıtların gelmesi var olan büyüyü kötü yönde mi etkiliyor... J.K. Rowling Harry Potter'ın ekmeğini mi yiyor yoksa Sihir Dünyası'nın tarihçesini anlatmak için yanıp tutuşuyor mu?

Çizimler ve metin J.K. Rowling'e ait. Kitabın orijinal baskısı Diagon Yolu Obscurus Book'a ait.
Kutlukhan Kutlu kitap editörlüğünü üstleniyor ve canavarların isimlerinin çevirileri ona ait.
Çevirmen ise Sevin Okyay ve Gül Sanoğlu. Kitap ilk baskısını 2001 yılında yapmıştır.

Filmin altyazılarında da keşke bu ekibi dikkate alsalarmış...
Film ayrı dünya kitap ayrı bir dünya. Film Newt Scammender'ı anlatıyor, kitap ise Newt Scammender'ın yazdığı kitap. Bunun ayrımına iyi varmak lazım. Bu yeni serinin devamını merakla bekliyor olacağım.







27 Kasım 2016 Pazar

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Ruhlar Kütüphanesi

0 yorum
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları üçlemesinin son kitabı.
Tabi set ilk çıktığında yazmıştım bunları. 10. yılının dolduğu bu dönemde serinin altıncı kitabı geliyor!
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Kuşlar Meclisi
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: The Desolations Of Devil's Acre (Şeytanın Arka Bahçesi'nin Perişanlığı) (Kitap anadilinde 23/2/2021'de çıktı.)


Diğer iki kitabı okumayanlar için buradaki içerik sürpriz kaçıran durumundadır.

Jacob'ın tuhaf yeteneği tuhafların tek umududur. Ymbryne'ler hortlakların eline düşmüştür. Kurtaramazlar ise tuhaflar dünyasının sonu gelecektir.

Tuhafların dünyasının derinliği gittikçe ilerliyor. Ancak son kitap hortlaklar ve tuhaflar arasındaki çatışmanın köklerine gidiyor. Dünya gizemlerini hala koruyor. Bu da yeni bir seri için umutlandırıyor.

Emma ve Jacob kötülüğün kalbine doğru ilerliyor. Kaçınılmaz savaş vuku bulacak.

Ruhlar Kütüphane'sinin anlamı ise çok daha ilginç. Bu kütüphanenin tarihini ayrı bir kitapta okumak isterim.

Ransom Riggs çok ilginç bir dünya ile bizleri tanıştırdı. Çok hızlı aktı gitti sayfaların arasında. Bu da tuhafların tarihini daha da merak ettirtiyor. Millard'ın kaleminden yeni hikayeler gelir belki...


Bendeki kitap Aslı Dağlı çevirisiyle Eylül 2016 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
İthaki
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr
Babil.com


26 Eylül 2016 Pazartesi

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Gölge Şehir

0 yorum
Bayan Peregrine'nin Tuhaf Çocukları serisinin ikinci kitabı.

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Gölge Şehir
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Ruhlar Kütüphanesi
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: The Conference of the Birds (Kuşlar Konferansı) (Türkçe tercümesi henüz çıkmadı.)
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: The Desolations Of Devil's Acre (Şeytanın Arka Bahçesi'nin Perişanlığı) (Kitap anadilinde 23/2/2021'de çıkacak.)

Tuhaflar adadan kurtulmuşlardır. Jakob dedesinden dinlediği insanların hala zaman zaman rüya olduğunu düşünmektedir. Bayan Peregrine kuş formunda sıkışıp kaldığını düşünmektedirler ve ona yardım edecek bir ymbryne aramaktadırlar. Bu onları beklenmedik bir yere götürmektedir ve bu yolda Jakob tuhaflığında yeni noktalar keşfedecektir.

Bu noktadan sonra, ilk kitabı okumamış olanlar için içerik uyarısında bulunmalıyım. İlk kitabın içeriğinden alıntılar, açıklamalar olabilir.

Ransom Riggs, çok ilginç bir dünya yaratmış ve dünyanın kötü karakterleri gerçekten de rahatsız edici boyutta olabiliyor.

Serinin en ilginç noktalarından biri döngüler. Zaman, her zaman için insanlarda büyük bir soru işareti şeklinde kalmıştır. Ransom Riggs, bu soru işaretinin kıvrımlarında geziyor. Döngü yeniden başlatılmadığında döngünün ertesi gününe geçiliyor. Peki yeniden başlamayan döngüde yaşayanlar ertesi günde, geçmişlerini mi yaşıyorlar, yoksa geleceklerini mi? Döngü içerisinde diğer döngülere geçişlerde zamanın diğer bir odasına geçiş gibi oluyor. Daha önceki zamanlara ait bir döngü içerisine girip döngü oluşturulabilir mi?

Daha nice sorular! Zaman göreceliği içinde syndrigasti varlığı büyük tehtit altında!

Kitabın sayfasını açar açmaz bir döngü içine girdiğinizi hissediyorsunuz! Üç gün içinde bitebilen bir kitap.

Bendeki İthaki Yayınları'ndan Aslı Dağlı çevirisiyle Eylül 2016 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
İthaki Yayınları
Dr.com.tr
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com


21 Eylül 2016 Çarşamba

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları

0 yorum
Ransom Riggs ile bu kitap sayesinde tanıştım. Kitabı ilk elime aldığımda fotoğraflar ilgimi çekti. Bu siyah beyaz fotoğraflardan kitabın korkuya yakın bir türde olacağını düşünürken fantastik kurgunun içinden geldiğini okuduktan sonra anladım. Sayfaları çevirdikçe sepya kokusunda bir dünya canlanıyor, renkleniyor.

Altı kitaplık bir serinin ilk kitabı.Seri sırasıyla:
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Gölge Şehir
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Ruhlar Kütüphanesi
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: Kuşlar Meclisi
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları: The Desolations Of Devil's Acre (Şeytanın Arka Bahçesi'nin Perişanlığı) (Kitap anadilinde 23/2/2021'de çıktı.)

Kitabın çok ilginç yanlarından biri, kitap içinde fotoğraflar, çizimler mevcut! Kitapta çok ilginç bir ortam oluşturmuş. Kitap mı fotoğraflarnda besleniyor, fotoğraflar mı kitaptan ayırt etmek olanaksız.

Fotoğraflarla ilgili şu notu aktarmadan geçemem.
Bu kitaptaki bütün resimler orijinaldir ve çok az rötuş yapılan birkaç fotoğrafın dışında üzerinde hiçbir oynama yapılmamıştır. (sayfa 397)
Abraham Portman'dan torunu Jacob'a geçen bir hikaye aslında bu. Jacob dedesinin anlattığı tuhaf hikayelerle büyümüştür. Büyüdükçe hikayelerin masal olduğuna kanaat getirmiştir. Ancak hayatı değişecektir. Dedesi öldürülmüştür.
"Zamanımız kalmadı," diye fısıldadı. Sonra sarf ettiği gayret yüzünden tir tir titreyerek başını topraktan kaldırıp kulağıma yaklaştırdı: "Kuşu bul. Döngünün içinde. İhtiyar adamın mezarının diğer tarafında. 3 Eylül 1940." Başımla onayladım ama anlamadığımı fark etmişti. Gücünün son kırıntısıyla, "Emerson - mektup. Neler olduğunu onlara anlat, Yakob," diye ekledi.(sayfa 39)
Jakob'un hayatı bu olayla birlikte öncesi ve sonrası olarak değişecektir.

Sayfalar ilerledikçe bir o kadar yabancı ve bir o kadar tanıdık bir dünyanın içinde buluyoruz.

Ransom Riggs'in sade bir anlatımla, yormadan anlatıyor. Bu anlatımla daha da gerçekçilik kazanıyor. Ransom Riggs başka bir döngüden bizlere ulaşıyor.

Kitapla ilgili olarak İthaki Yayınları tekrar aynı hataya düştü! Kitabın yakında filmi geliyormuş ve bu filme özel(!) kapak yapmışlar! Allah'tan bendeki kitap film afişli olan kapak değil, orijinal olan kapak!

Bendeki kitap İthaki Yayınlar'ından Aslı Dağlı çevirisiyle Ağustos 2016 tarihli ciltli 7. baskısı.

Kitap:
Kitapyurdu.com
Dr.com.tr
İdefix.com

15 Eylül 2016 Perşembe

Oz

0 yorum
Adam Fawer'ın yeni kitabı. Olasılıksız ile hızlı bir çıkış yapıp, Empati ile hayal dünyasını konuşturmuştu. Hala bahsettiğim bu iki kitabı okuyanlar mevcut. Türkiye'de kuvvetli bir hayran kitlesi oluşturmuş. Zaten Adam Fawer bundan bahsetmiş.

Çok zamandır Adam Fawer'dan bir kitap bekleniyordu. Ancak bu şekilde değil. Kitabın arkakapağından:
Yeniden keşfetmeye hazırlan: OZ'u ya da kendini!
Kitabın Oz Büyücüsü'ne bir şeyler göndereceğini bekliyordum ama olayların tekrar yaşanacağı konusunda bir fikrim yoktu. Beklentilerin yüksekliği kitabı okurken okuyucuya bir o kadar kötü hissettiriyor. Böyle olunca da acaba gerçekten Adam Fawer mı yazdı diye düşünmeden edemiyorum.
Yani sonuçta bahsettiğimiz kişi Adam Fawer. Olasılıksız gibi kurgusal be bilimsel zenginliği olan bir kitap, ardından Empati gibi bir kitapla gelip tek atışlık bir kalem olmadığının göstergesi varken bu kitaba büyük heves göstermemek olmazdı. İlk fırsatta da edindim.
"Derken 2010 yılının başlarında Brooklyn'e sürpriz bir ziyaretçi geldi: Egemen. Bizim evin hemen yanındaki Avustralya barında Egemen bana üçüncü kitabımı bitireceğime dair söz verdirdi.Becerebileceğimi sanmadığımdan söz vermek istemedim ama Egemen kolayca reddedilecek biri değildir ve birkaç biranın ardından boyun eğdim." (Teşekkür metninden.)
Acaba Adam Fawer'ı bu kadar zorlamasa mıydık? Evet ortada iki kitap var.

Aslında arka kapakta kitabın ne olduğunu gayet açık söylüyor. Ben sadece buna ihtimal vermemiştim. Adam Fawer'ın başka bir planı vardır diye elime almıştım kitabı. Bir dalgalanma, bir ışınım, bir şeyler olmalıydı. Yoktu. Paralel evren sembolleri, film negatifi bir dünya, ters yüz olmuş kelimeler veya semboller veya başka şeyler... Bu kitapta aradığımı bulamadım. Kalem Adam Fawer'ın kalemi değil gibi. Belki de anlatmak istediği de bu. Hangi Adam Fawer?..

Son sayfadan içerik paylaşacağım. İçerik paylaşım uyarısıdır. Kitabın sonundan; son cümlesinden alıntıdır.
" 'Oz Büyücüsü filmini bilir misin?'
Başıyla evetledi Seymour. Herkes bilirdi o filmi.Çok eskiydi.
'Şey... O filmdeki her şey oldu... Yani benim başıma geldi... Ben... Dorothy benim." (sayfa 381)
Bendeki kitap April Yayıncılık'tan Algan Sezgintüredi çevirisiyle Haziran 2016 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
April Yayınclık
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com

 

13 Eylül 2016 Salı

Mürdüm Sayı 1

0 yorum
Uzun zamandır edebiyata ayrılamayan zamanın telafisi için kitapçılarda geziniyorum. İşte o anların birinde gördüm Mürdüm'ü. Erik miydi, renk miydi? Hemen edindim. İncelemeye başladığımda fark ettim daha (Eylül) ilk sayısıymış ve işte o anda gördüm "rengin değil ara rengin peşinde."

Aylık şiir ve edebiyat. Şiir ve edebiyat fanzini... Şiir İşte benim için böyleydi kapağı.

Emeği geçenler sayfası geliyor ardından. (Hepsine teşekkürler.)

Ardından içindekiler geliyor. Zengin bir içindekiler sayfası bekliyor. Şaşırmayın.

Sadece gruplarını vereceğim.
Şiire ve dergiya dair yazılar
Şiirler
Türkçe Söylemeler
Ehliyetsizliği Yükseliği
Unutun Goethe'yi Rückert Okuyun
Zengin bir içerik, şiir temelinde; çok zor bir konu aslına bakarsanız.

Ardından bir tanışma yazısı geliyor. Mürdüm, rengin değil ara rengin peşinde. (Size de merhaba!)

Ali Haşim Şişman; Tanışarak Okumak, Okuyarak Tanışmak: İçiçelikle Bir Deneme ile karşımıza çıkıyor. Şiir tözde saklıdır. Öze hedefle okuyarak, tanışıyor, tanışarak okumaya devam ediyoruz.

Serhat Şenel sonraki sayfada Şiir, Şair ile bizi bekliyor. Şiiri ve şairi aktarıyor.

Murat Göktürk Bencileyin şiiri ile geliyor.

Ardından Ahmet Mahir Şair ile tek şair aforizmasıyla geliyor.

Fikret İklima Nedir? şiir yazısı ile geliyor. Şiiri anlatıyor.

Emir Doğan Neden mi şiir? şiiriyle takip ediyor.

Ali Haşim Şişman Ol-An şiiriyle geliyor.

Reyhan Korkmaz "yabancı yok cümlesi tanıdık" ile şiire başlıyor.

Murat Göktürk Saklambaç şiiri sayfada yerini alıyor.

Emir Doğan Adsız Kehreman şiiriyle Tezer Özlü'ye selam gönderiyor.

Serhat Şenel Davet şiiriyle geliyor.

Ahmet Mahir Sis Sesleri şiirini bize sunuyor.

Fikret İklima, Blanca Valera'nın a rose is a rose şiirini Türkçe söylüyor.

Murat Göktürk, Arjen Ari'nin bi tena serê xwe şiirini yalnız başına diyerek Türkçe söylüyor.

Ardından Fikret İklima Adrée Chedid'in L'Autre şiirini (Bir) Başkası olarak Türkçe söylüyor.

Mehmed Işık Ehliyetsizliğin Yükselişi denemesiyle geliyor; Mahmud Derviş'i anlatıyor.

Ardından Mahmud Derviş'in şiiri Bu Yolu Keseceğim Metin Fndıkçı Türkçe söyleyişiyle karşımızda.
Peşinden Nicola Saafin Türkçe söyleyişiyle Bu Yolu Katedeceğim şiiri geliyor.
Hemen ardından Arapça metni geliyor şiirin ve sonraki sayfada da Munis Akash ve Carlyn Forché İngilizce söyleyişi geliyor. Peşinden de Abdellatif Laâbi'den Fransızca söyleyişi geliyor.

Unutun Goethe'yi, Rückert Okuyun geliyor Christoph Meyer kaleminden, Mustafa Kuluoğlu çevirisiyle.

Ardından Rückert'ten Ich bin der Welt abhanden gekommen (Dünya yitirdi beni) şiiri geliyor, Mustafa Kuluroğlu Türkçe söyleyişiyle. Ardından Fransızca söyleyişi geliyor ve Fikret İklima da bu metinden Türkçe söylüyor.

Sonraki sayfada Şair'in Terekesi, Halit Asım'ı konu alıyor. Emir Doğan kaleminden okuyoruz.

Arka kapakta da Bab'Aziz filminden bir kesit bizi bekliyor.

Harika bir fanzin olmuş, ellerine sağlık, kelimelerine sağlık.

Tasarım Hasan Calp ve Seda Öztürk'ten.

Twitter
Facebook
Instagram
E-Posta

*Ben Mürdüm'ü Kadıköy Mephisto'dan temin ettim.

Elmas Çağı Ya Da Genç Bir Kadının Resimli Okuma Kitabı

0 yorum
Büyük umutlarla başladığım kitap. Zaten yoğunluktan, koşturmaktan kitap okumaya zaman kalmıyor. Okuduğumda da ikinci sayfada sızarken bana bir ilaç gibi gelecektir diye düşünüyordum. Unuttuğum şey kafanın da buna hazır olması, zihnin dinginliği.

Yazarla bu kitabıyla tanıştım. Anlatımının sezgiselliği işleri daha da sarpa sardı. Okurken zihnimi odaklayamıyordum. Ama kitabı da elimden bir türlü bırakamadım. En uzun sürede bitirdiğim kitap ünvanına sahip oldu. Hem sonunu beklerken hem de trajedinin boyutlarını anlamaya çalışırken bir yandan da kendimle uğraşırken kitap eridi gitti.

Neal Stephenson'ın dili çok ilginç. Bilim-kurgu kitabı ancak kimi zaman öyle bir boyuta giriyor ki "siz zaten bunu biliyorsunuz." diyor. Ancak beynim bilse de bilmese de isyan ediyor "ben bunu bilmiyorum" diye. Örneğin bir cihaz adı ortaya atıyor, onun varlığını tespit etmek, ne işe yaradığını falan hep tahayyüle bırakıyor. İşte zaten yorgun, dikkat eksikliği olan zihinde bunu başarmak çok zor oluyor.

Kitapta benim ilgimi çeken kitabın başlığı ve kitap içerisinde konu başlıkları oldu.

Resimli okuma kitabı, nanoteknoloji ile hazırlanmış bir kitap. Kitap bir çocuğu yetiştirmek üzerine oluşturulmuş bir kabileler devri kitabı. Kabileleri teknolojik düşünelim lütfen. Böylece olaylar ilerlemektedir.

Bendeki kitap 6:45 Yayınları'nan Sibel Hacıoğlu çevirisiyle Ekim 2012 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
AltıKırkBeş
Kitapyurdu.com
İdefix.com

20 Mayıs 2016 Cuma

Sıfır Sayı

0 yorum
Umberto Eco'dan harika bir kitap. Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Başlangıçta bir gazetenin sıfır sayısı iken sayfalar ilerledikçe işler çok ilginç bir hal alıyor.

Commendator Vimercate bu yayını finanse etmektedir. Simei'yi de bunu yöneten kişidir. Colonna'ya bir iş teklifi gitmiştir. 12 ay boyunca hiç çıkmayacak bir gazetenin öyküsünü yazacaktır ve gazetede yönetici asistanı seviyesinde bir göreve de sahiptir. Bu çıkmayacak gazete için altı kişilik bir ekip kurulmuştur.Maia Fresia ekibin tek kadın üyesidir. Romano Braggadocio ekibin aykırısıdır. Cambria polisiye haberlerde uzmandır. Lucidi gizemli bir kişidir. Palatino'nun bulmacalara arası iyidir. Contanza gazete matbaalarında mürekkep solumuş bir kişiydi. Ekip hiç çıkmayacak bir gazete için çalışıyordu. Ancak işler umdukları gibi gitmeyecekti. İtalya tarihinden dünya tarihine kadar yayılan bir zehir, faşizm ve bir soru, Mussolini hayatta mıydı?

Kitap gazete algısından ve insanların yönlendirilmeleri gerçekliğini ve haberlerin nasıl algılatıldığı göstermektedir, Kitaba da bu hevesle başlamıştım. Hiç çıkmayacak bir gazetenin arka planında neler olduğu merakıyla sayfalara başladım. Sayfalar ilerledikçe tarihin tozları havalanıyor.

" 'Demek ki bu nedenle' dedi Maia, 'o da bütün bu haberlerin çok uzun zamandır ortalıkta dolaştığını, sadece ortak bellekten silindiklerini, mozayiğin parçaarını bir araya getirmek için arşivlere ve kütüphanelerdeki eski gazetelere bakmanın yeterli olacağını söylüyordu.' " (sayfa 172)
Bendeki kitap Doğan Kitap'tan Eren Yücesan Cendey çevirisiyle Ekim 2015 tarihli ilk baskısı.

Kitap:
Doğan Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com

4 Mart 2016 Cuma

İnsancıklar

0 yorum
Dostoyevski'nin ilk romanı. Kitabın tek özelliği buymuş gibi gösteriliyor tanımlarda. Ama bu kesinlikle yetersiz!

Makar Devuşkin, bir yazıcı memurdur. Görevi evrakları temize geçmekle görevlidir. Mutfaktan paravanla ayrılmış bir odada yaşamaktadır...

Varvara Alekseyevna, Makar Devuşkin'in uzaktan bir akrabasıdır. Varvara Alekseyevna'nın ailesi, Petersburg'a taşınmak zorunda kalır. Babası ekonomik zorluklar ile boğuşurken vefat eder. Annesi ile birlikte, bir akrabalarının himayesinde yaşamaya başlarlar. Bir zaman sonra annesi de vefat eder ve Varvara Alekseyevna tek başına kalır.

Kitap bu iki kişinin mektuplaşması üzerine ilerlemektedir. Küçük insanların küçük yaşamları üzerine bir bakıştır bu kitap. Klasik olmasının sebebi Dostoyevski'nin ilk kitabı olması değildir. Sadece öyleymiş gibi anlatmak nedendir, bilmem.

Bu iki yüce ruh, hem maddi yoksullukları, hem de manevi yoksullukları arasında birbirbirine tutunmuş iki yüce ruhtur. Bu iki ruhun, mektuplaşmasını izliyor, her şeyi onların anlatmasından öğreniyoruz. Tüm sırlarını birbirlerine açmaktadırlar...

Yoksullukların sınırsızlığı...

Kitabın sonu ayrıca güzeldir. Kitaptan sonra ne olduğu konusunda çok kafa yorulsa da olan biten her şey hayalgücünüze kalmıştır.

Bendeki kitap Can Yayınları'ndan Sabri Gürses çevirisiyle Ocak 2014 tarihli ilk e-kitap sürümüdür. Bu sürüm 2013 tarihli 3. basım esas alınmıştır.

E-kitap:
Babil.com
İdefix.com
Dr.com.tr

Kitap:
Can Yayınları
Babil.com
İdefix.com
Kitapyurdu.com





21 Şubat 2016 Pazar

Memleketi Ben Kurtaracağım!

0 yorum
Gülse Birsel eseri. Her zamanki Gülse Birsel. Kitap sadece siyasi hicivden oluşmuyor. Bir özgeçmiş ile başlıyor. Daha sonra siyasi kısım başlıyor. Siyasi dediğime bakmayın, tamamen atlarla(!) ilgili. Dokundurmalarla ilerliyor. Lütfen, memleketimizin kurtarılacak hali yok ama işte Gülse Birsel, kendi yapsa nasıl yaparı açıklıyor birazcık. Sonrasında da gündelik konulara geri dönüyor kitap.

Çok hızlı giden bir kitap. Bu kitabı alan, sanıyorum ki, halihazırda köşesini okuyanlardır. O yüzden uzun bir köşeyazısı gibi geliyor. Çayla, kahveyle, sabah haberleri arasında; işe giderken serviste, otobüste, öğle arasında, bir bölüm okuyup bitiveriyor.

Kitap bittikten sonra, Gülse Birsel'in ilk kitabı aklıma geliyor: Gayet Ciddiyim! Nereden nereye geldik... Kitabın çıkış tarihi 2000'ler, buraya işleniş tarihi 2010'lar... Haranın son haliyse; akşam televizyonunuzu açın... Orada olanlar sadece haranın yüzde biri...

Memleket, canım, iyiye gidiyor; gayet ciddiyim!

Bendeki kitap Doğan Kitap'tan Aralık 2015 tarihli 40. baskısı.

Kitap:
Doğan Kitap
Kitapyurdu.com
İdefix.com
Babil.com

31 Ocak 2016 Pazar

Kafes

0 yorum
Josh Malerman kitabı. O kadar çok reklamı döndü ki merak edip okudum. Yazarı aslında bir müzik grubu üyesi. Bu kitap da ilk kitabı.

Kitap hakkında sosyal medyada çok güzel övgüler vardı, bu akıma kapılıp okudum. Şunu net bir şekilde söylüyorum; eğer kitabı okuyacaksınız beklentinizi yüksek tutmayın.

Kitabın temelinde yatan; günümüz akımlarından "çok kötü bir şey olup insanlar ölmeye başlayıp hayatta kalma savaşı eserlerinden. Buradaki belirsizlik, kitabın içinde de mevcut. Yani "ne olduğu konusunda sadece fikir yürütüyoruz, ne olduğuna dair bir cevabımız yok ve insanları bir şey öldürüyor ve biz de bundan korunmaya çalışıyoruz. Belirsizlik; aslında temel bir felsefedir. Bu felsefe güzel işlenseydi belki çok daha farklı yerlere gelebilirdi konu. İşin tuhaf yanı ise bu ne olduğunu bilmediğimiz olaylar "Rusya Raporu" olarak tanımlanıyor. Aslında hala soğuk savaş izlerini taşıyan bir kitap. Belki de bir soğuk savaş silahı olarak bile değerlendirebiliriz bu kitabı.

Rusya Raporu, insanlar sokaklarda, dışarıda herhangi bir yerde bir şey oluyor (insanlık bunu görmek ile bağdaştırıyor) ve bu olan şeyden dolayı çıldırıyor, etrafındakileri ve/veya kendilerini öldürüyor. Böylece salgın başlıyor. Bu noktada "insanların kendilerinden korktuğu" düşünce akımı da yayılıyor, ama bir şekilde onların da delirdiği hissi kitapta yansıtılıyor.

Kitabı Malorie karakterinin gözünden okuyoruz. Hamile olduğunu düşüncesiyle kitap başlıyor. O dönemde de Rusya Raporları gittikçe artıyor ve olaylar başlıyor.

Kitabın kurgusu geçmiş ve şimdiki zaman ikililiğiyle sağlanmış. Hikaye iki koldan akarken sonuca doğru gittiğimizi düşünüyoruz. İşte bu da ikinci kitabın olma ihtimalinin yüksek olduğunun göstergesi.

Kitabın adını her gördüğümde nedense Fermat's Room'u çağrıştırıyordu. Öyle bir şey yok. Zaman geçirmek için güzel bir kitap. Hollywood filmi tadında bir kitap. Çok büyük beklentilerle başlamak lazım. Korku kitabı olarak gösterilmesi de benim için ayrıca ilginç oldu. "İnsan bilmediğinden korkar" mottosu yıllardır işlenen bir konuydu ve bunu tekrar işlemiş olması ile bir çok ödül almış olması da benim verilen ödülleri sorgulamama neden oldu.

Bendeki kitap İthaki Yayınları'ndan Aslı Dağlı çevirisiyle Ekim 2015 tarihli 5. baskısı.

Kitap:
İthaki Yayınları
İdefix.com
Kitapyurdu.com
Babil.com


25 Ocak 2016 Pazartesi

Konstantiniyye Oteli

0 yorum
Zülfü Livaneli'nin bir başka eseri. Yine beklediğimden güzel bir eser ortaya koymuş. Çok hoş bir üslupla alıp götürüyor. İstanbul'un her yerine, her tipine...

Zehra, büyük bir firmada holding başkanının asistanıdır. Organizasyon ile o ilgilenir. Konstantiniyye Oteli'nın açılışı da Zehra'nın organizasyonundadır. Merkezde bu otel vardır, uzay ve zamanda bir çok yere, bir çok kişiye kadar ilişkilidir bu otel. İstanbul'un geçmişinden geleceğine, gerçeğinden fantastikliğine bir roman okuyoruz.

Bendeki kitap Mayıs 2015 tarihli baskısı.

Kitap:
Doğan Kitap
İdefix.com
Babil.com
Kitapyurdu.com

 
Copyright © Kitaplık
S.Y.